Examples of using "Lackieren" in a sentence and their turkish translations:
Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor.
Mary tırnaklarını parlatıyor gibi davrandı.
Tom ve Mary arabalarını boyamak zorunda.
Bu dallamayı baştan çıkarmak istiyorsan, tırnaklarını yiyeceğine gidip kırmızı oje süreceksin.