Translation of "Mexiko" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Mexiko" in a sentence and their turkish translations:

- Bist du je in Mexiko gewesen?
- Warst du jemals in Mexiko?
- Warst du schon mal in Mexiko?
- Wart ihr schon mal in Mexiko?
- Waren Sie schon mal in Mexiko?
- Warst du schon einmal in Mexiko?

Hiç Meksika'da bulundun mu?

Texas grenzt an Mexiko.

Teksas Meksika'ya sınırdır.

- In Mexiko gibt es viele Elendsviertel.
- Es gibt viele Elendsviertel in Mexiko.

Meksika'da birçok gecekondu var.

Bis nach Nord-Mexiko erzeugen.

bir nehir oluşturmalıyız.

In Mexiko spricht man Spanisch.

Onlar Meksika'da İspanyolca konuşurlar.

Wird in Mexiko Spanisch gesprochen?

Meksika'da İspanyolca konuşulur mu?

Spanisch spricht man in Mexiko.

Meksika'da İspanyolca konuşulur.

Sie wurde in Mexiko geboren.

O Meksika'da doğdu.

Er wurde in Mexiko geboren.

Meksika'da doğdu.

Welche Sprache spricht man in Mexiko?

Meksika'da konuşulan dil nedir?

Mexiko ist ein Staat in Nordamerika.

Meksika, Kuzey Amerika'da bulunan bir ülkedir.

In Mexiko brach eine Revolution aus.

Meksika'da bir devrim patlak verdi.

Sie ist alleine nach Mexiko gegangen.

Kendi başına Meksika'ya gitti.

Ich wohne und arbeite in Mexiko.

Ben Meksika'da yaşayıp çalışıyorum.

In Mexiko gibt es viele Amerikaner.

Meksika'da birçok Amerikalı vardır.

Mexiko ist ein Nachbarland der Vereinigten Staaten.

Meksika Amerika Birleşik Devletlerinin bir komşusudur.

Wir sind mit dem Flugzeug nach Mexiko gereist.

Biz uçakla Meksika'ya gittik.

Mexiko hat halb so viele Menschen wie Japan.

Meksika Japonya'nın yarısı kadar çok insana sahiptir.

Mexiko war damals noch nicht unabhängig von Spanien.

O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

Mexiko grenzt im Norden an die Vereinigten Staaten.

Meksika kuzeyde Abd tarafından sınırlanmıştır.

Die Vereinigten Staaten pflegen enge Verbindungen zu Mexiko.

Amerika Birleşik Devletler'nin Meksika ile yakın bağları vardır.

Seine Männer starteten ihren Angriff auf Mexiko-Stadt.

Onun adamları Mexico City'ye saldırmaya başladı.

Die Regierung von Mexiko weigerte sich, zu verhandeln.

Meksika hükümeti görüşmeyi reddetti.

Mexiko ist ein Land, das an die Vereinigten Staaten grenzt.

Meksika, Amerika Birleşik Devletleriyle sınırları olan bir millettir.

Es bestand ein Freundschaftsvertrag zwischen den Vereinigten Staaten und Mexiko.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Meksika ile bir dostluk antlaşması vardı.

Irene kommt aus dem Golf von Mexiko. Sie ist ein Hurrikan.

- Irene, Meksika körfezinden. O bir kasırga.
- İrene, Meksika Körfezi'nden. O bir kasırga.
- İrene, Meksika Körfezi'nden gelen bir kasırga.

Ich wurde an einem schönen Tage im Mai in Mexiko geboren.

Mayıs ayındaki güzel bir günde Meksika'da doğdum.

Mein Onkel ging 1983 nach Mexiko und kam nie mehr zurück.

- Amcam 1983 yılında Meksika'ya gitti ve asla geri dönmedi.
- Dayım 1983'te Meksika'ya gitti ve geri dönmedi.

Mexiko ist, nach Kanada und den Vereinigten Staaten, das drittgrößte Land Nordamerikas.

Meksika; Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra, Kuzey Amerika'daki en büyük üçüncü ülkedir.

In Mexiko gibt es eine Pyramide, die größer ist als die in Ägypten.

Meksika'da Mısır'da olanların herhangi birinden daha büyük bir piramit var.

Heute haben in Mexiko bis zu 11 Millionen Gläubige in der flachen Welt erreicht

Bugün Meksika'da 11 milyona kadar ulaştı düz dünyaya inananlar