Examples of using "Soziale" in a sentence and their turkish translations:
"Sosyal mesafe."
İnsanlar sosyal yaratıklardır.
İnsanlar sosyal hayvanlardır.
Hepimiz sosyal varlıklarız.
Tavşanlar son derece sosyal hayvanlardır.
"Daha fazla sosyal mesafe."
sağlık kaynaklı sosyal sonuçlar var,
Bir mucit, girişimci, sosyal yenilikçi olarak başladım.
Grup, sosyal sorunları çözmek için çalıştı.
Toplumsal tutumlar genellikle nesilleri değişime götürür.
Ülkenin temel sosyal sorunu yoksulluk.
fiziksel olarak mevcut olmadan sosyal ilişki kurma yolları bulmak.
Feministler tüm cinsiyetlerin siyasal, sosyal ve ekonomik eşitliğine inanırlar.
şimdi herkes sosyal mesaj veriyor bir tanede ben vereyim o zaman
Elimizi yıkayalım sokağa çıkmayalım gibi sosyal mesajlar çok güzel
Tom'un kelime dağarcığının % 80'i "social justice warrior" ve "triggered." gibi keşmekeş kelimelerden oluşmaktadır.
"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.
Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.