Translation of "Täter" in Turkish

Der Täter war ein Kanadier.

Sanık Kanadalıydı.

Der Täter ist unter uns.

Suçlu aramızda.

Die Polizei ermittelte, wo der Täter wohnte.

- Polis suçlunun nerede yaşadığını ortaya çıkardı.
- Polis sabıkalının nerede olduğunu buldu.

Die Polizei hält Tom für den Täter.

Polis, onu Tom'un yaptığını düşünüyor.

Die Polizei nimmt an, dass Tom den Täter kennt.

Polis, Tom'un onu kimin yaptığını bildiğini düşünüyor.

Den Täter zieht es immer wieder an den Tatort zurück.

- Katil cinayet mahaline mutlaka geri döner.
- Suçlunun olay mahaline illa ki geri geleceği bilinen bir gerçektir.

- Wir müssen ermitteln, wer das getan hat.
- Wir müssen den Täter ausfindig machen.

Biz bunu kimin yaptığını bulmak zorundayız.

- Die Polizei hält dich für den Täter.
- Die Polizei hält dich für die Täterin.

Polis onu senin yaptığını düşünüyor.