Examples of using "Tiefen" in a sentence and their turkish translations:
O derin bir nefes aldı.
O, derin bir uykuya daldı.
Geceleri ormanın derinlikleri çok tehlikeli olduğu için
Tom derin bir uykudan uyanır.
Tom'un botları derin kara battı.
...derin vadiler karanlığa gömülüyor.
Bir insanın hayatının inişleri ve çıkışları vardır.
O derin bir uykuya daldı.
Su düşük sıcaklıklarda buza dönüşür.
İnişler ve çıkışlar vardır hayatta.
- Haber onu derin bir üzüntüye gark etti.
- Haber onu derin bir üzüntüye boğdu.
TT: (önce tiz sonra pes) eeee
Balıkçılar derin sulara ağ atmakta.
Çorba için bir kasen var mı?
Dünyaya derinden ve yakından bakma arzumun,
inişli çıkışlı olsa da ılımandı.
Okyanusun derinliklerinde keşfedilmemiş sayısız tür var
O, derin bir nefes aldı.
Denizaltı, okyanusun derinliklerinde saklandı.
O, derin bir nefes aldı.
Derin karda yürümek bize zor geldi.
Fakat artık son teknoloji çekim teknikleri kullanarak zifiri karanlıklara dalabiliyor...
Teknoloji, birer kara kutu olan zihinlerimize yeni pencereler açtı.
Tom derin bir uykuya daldı.
Cennetin en hızlı yolu derin bir uçurumun içine sıçramaktır.
sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.
Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.
Bu kulaklığın tizleri güzel ama bassları çok kuvvetli değil.
Hapishanede şu şarkıyı söylerdik... "Söyle ne ceza aldın Nedir başarısızlığın
MB: Ses tellerinin tizden pese doğru değişimine bakın.
Harika bronzluğa bakarsak, tatilinizin çoğunu sahilde geçirmişsiniz gibi görünüyor.
O, mükemmel olan çok derin doğal bir kuyudan suyunu çekti, bunun üzerine çok basit bir kasnak bloğu kurdu.