Translation of "Tut’s" in Turkish

Tut’s weh?

Acıyor mu?

„Wo tut’s dir denn weh?“ – „Überall.“

"Neresi ağrıyor?" "Her yerim."

Wenn du dich selbst nicht liebst, tut’s auch niemand anderes.

Eğer kendin sevmezsen başka hiç kimse sevmeyecek.

Tom glaubt zwar, Maria lüge ihm gegenüber nicht, ich aber weiß: sie tut’s.

Tom Mary'nin ona yalan söylediğini düşünmüyor ama onun yalan söylediğini biliyorum.

- Tom sagt zwar, er belüge Maria nie, aber er tut’s trotzdem oft.
- Tom sagt, er belüge Maria nie, aber er macht es oft.

Tom Mary'ye asla yalan söylemediğini söylüyor ama sık sık söylüyor.