Examples of using "Verleihen" in a sentence and their turkish translations:
Bu sözlüğü ödünç veremem. Ona her zaman ihtiyacım var.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
Tom Mary'ye ödünç para vermekten daha iyisini bilmeliydi.
Müzik tek başına duygularına ses vermek için yeterli değildi. Güçlü bir koro gerekiyordu!