Examples of using "Versammlung" in a sentence and their turkish translations:
Kongre oy kullandı.
Onların bir toplantısı vardı.
Kurultay tekrar oylama yaptı.
Toplantıya katıl.
Toplantı beşe kadar sürdü.
Ben toplantıya katıldım.
O, toplantıda yer aldı.
Artık toplantıya başlamamız gerekmiyor mu?
Bu çok önemli bir toplantıdır.
Toplantıda yalnızca altı kişi vardı.
Toplantıda onu bekliyordum.
Toplantıyı kaçırdım.
Toplantıya katılamadım.
Personel toplantısı pazartesi günü mü düzenlenir?
Tom toplantıya gitmek istemedi.
Toplantıda hazır otuz kişi vardı.
Toplantıda sadece altı kişi vardı.
Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı.
Sadece üyelerin üçte biri toplantıya geldi.
Toplantı otuz dakika önce bitti.
Tom'un bu öğleden sonra bir toplantısı olduğunu sanıyordum.
Biz olmadan toplantıya başlamayacaklar.
Toplantı cumartesi günü saat 10.30'da yapılacak.
Hasta olduğum için, toplantıya gidemedim.
- Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.
- Bu geceki toplantıya katılamayacağım.
- Korkarım ki bu geceki toplantıda yer alamayacağım.
Toplantıyı önümüzdeki pazar gününe taşımaya karar verdik.
Toplantıya katılmalıydın.
Toplantıyı bitirmemizi önerdim.
Benim o toplantıda olmam gerektiği asla bana söylenmedi.
ordunun toplanmasından önceki saatleri geçmesi için ona şarkı söylemesini
Toplantı her iki tarafta anlaşma umudu olmadığı için iptal edildi.
Toplantıya geri dönmek zorundayım.
- Toplantıda yoktum.
- Toplantıda mevcut değildim.
- Toplantıda hazır değildim.
Cuma günü meslektaşım beni sohbete tuttu, bu yüzden toplantıyı kaçırdım.
O, toplantı için onu zamanında yapamadığını açıkladı.
Onların her ikisi de toplantıda yoktu.
Başkan toplantıyı açtı.
O eski kocasıyla karşılaşma korkusu yüzünden toplantıya katılmadı.
Babam bana katılmamamı söylemesine rağmen toplantıya katıldım.
Tom toplantıya katıldı.
Toplantıya katılmaya ciddi olarak söz vermedim.
Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
Yarın toplantıya gelebilir misin?