Examples of using "Verschieben" in a sentence and their turkish translations:
Yeniden planlayabilir miyiz?
Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.
üstelik bir de manyetik kutuplar da yer değiştiriyor
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
O, düğünü ertelemek istedi.
Toplantıyı ertelemek zorundayım.
Ben toplantının ertelenmesini öneriyorum.
- Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?
- Sandalyeyi biraz kaydırır mısın?
Onu yarına kadar erteleyemez misin?
Toplantıyı ertelemek zorunda kalacağız.
Toplantının ertelenmesini önerdim.
O kalkışını ertelemeye karar verdi.
Bence toplantıyı ertelemeliyiz.
Daha sonra olsa olur mu?
O, toplantının pazartesiye kadar ertelenmesini önerdi.
Şartlar bizi toplantıyı ertelememiz için zorladı.
Mobilyayı taşımada ona yardım ettim.
Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
Oyunu önümüzdeki Pazara ertelemek zorundayız.
Son teslim tarihini iki hafta uzatabilir miyiz?
Bob partinin Çarşambaya kadar ertelenmesini önerdi.
Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.
Gelecek haftaya kadar nihai kararı vermeyi ertelemek zorundasın.
Boston'a yolculuğumu ertelemeye karar verdim.
Umarım onlar diğerleri gibi uçuşumu geciktirmezler.
Toplantıyı önümüzdeki pazar gününe taşımaya karar verdik.
Gelecek haftaya kadar İngiltere'ye gidişini ertelemek zorundasın.
Gidişimizi ertelemek zorundayız.
Havalar daha sıcak oluncaya kadar seyahatimi erteleyeceğim.
Tom sınıf arkadaşlarını dansı erteleme hakkındaki fikirlerini değiştirmeleri için ikna edemedi.
Toplantıyı önümüzdeki pazara kadar ertelemeye karar verdik.
Erkek kardeşi yurt dışından dönünceye kadar düğünü ertelemeye karar verdiler.
Bu kitaplığı taşımama yardım etmeni istiyorum.
Toplantıyı erteleyemeyiz.
Keşke Tom kanepeyi taşımama yardım etse.
Çok üzgünüm. Toplantı tarihini kişisel nedenlerle 6 Mart olarak değiştirmenizi rica etmek zorundayım..
Havalar daha sıcak oluncaya kadar İskoçya seyahatimi erteleyeceğim.