Examples of using "Voraussichtlich" in a sentence and their turkish translations:
toprakla bütünleşmesi beklenir
Başbakan muhtemelen istifa edecek.
Muhtemelen kaç kişi gelir?
Tom muhtemelen önümüzdeki hafta ayrılacak.
Tom muhtemelen yarın bizi ziyaret edecek.
Tom yarın saat 2.30'da burada olmalı.
Web sayfamız zamanlanmış bakımdan dolayı çevrimdışıdır. GMT 2.30'da yeniden çevrimiçi olmayı bekliyoruz.
Tom muhtemelen 2.30'dan önce varacaktır.