Examples of using "Zubereitet" in a sentence and their turkish translations:
Ben akşam yemeği hazırladım.
Balık tam kıvamında pişmişti.
- Ben akşam yemeği yaptım.
- Akşam yemeği yaptım.
Bugün, annem bir kayısılı kek yaptı.
Tom için akşam yemeği pişirdim.
Tom bize bir aperitif hazırladı.
O, akşam yemeğini kendisi pişirdi.
Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.
O zaman tempura pişiriyorduk.
Mary hiç hindi pişirmedi.
Annem bize öğle yemeği hazırladı.
Nasıl balık pişirileceğini sordu.
Büyükannem büyük bir hindi pişirdi.
Tom, parti için patates salatası hazırladı.
Neden akşam yemeğini henüz pişirmedin?
Ben akşam yemeği yaptım.
O restoran her gün iki bin yemek hazırlar.
Tam senin gözlerinin önünde sandviç yaparlar.
Sabah kahvaltıda kendime patlıcanlı yumurta hazırladım.
Mary Tom uyanmadan önce kahvaltı hazırlamayı bitirmek istedi.
Ben domates sosunun nasıl yapılacağını Tom'a gösteren adamım.
"Pad See Ew", Tayland mutfağına özgü, düz ve geniş kesimli bir pirinç makarnasıdır.
O misafirlere hazırladığı şeyi nasıl yiyeceklerini gösterdi.
Akşam yemeği pişiriyorum.
Ben onu ilk kez yaptım.
Annesi işten eve zaten dönmüştü ve hazırlanmış akşam yemeğini yedi.
Bize aperitif yaptım.
Tom Mary'nin onun için yaptığı akşam yemeğini beğenmiş gibi yapması gerekip gerekmediğini merak ediyordu.
Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılmaktadır.