Examples of using "Zulässt" in a sentence and their turkish translations:
Hava durumu müsaade ederse şayet, geleceğim.
Yarın bir piknik yapacağız, hava müsait olursa, elbette.
Hava müsait olursa yarın dağın tepesine varacağız.
Mutluluğa aradığında değil, onun seni bulmasına izin verdiğinde ulaşırsın.
Hava iyi olursa yarın ayrılacağım.