Examples of using "Zuzubereiten" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'nin yemek yapmasına yardımcı oldu.
Tom kendi öğle yemeğini hazırlamak için yeterli zamanını olmadığını söyledi.
Mary akşam yemeği pişirmeye gittiğinde, dolaptaki patateslerinin çimlenmiş olduğunun farkına vardı.