Examples of using "állapota" in a sentence and their turkish translations:
Tom tatmin edici bir durumda.
Durumunuz ciddi değil.
Tom'un durumu ciddi değil.
Hastanın durumu kötüleşti.
Ameliyattan sonra onun durumu düzeliyor.
Mülteci kamplarındaki sağlık koşulları çok kötüydü.
Rehineler iyi görünüyor.
Medeni durumun nedir?
Bay Wilson'ın durumunun değişmediğini söylediler.
İki hafta sonra duygusal durumu normale döndü
ulaşmamız gereken güzel, mükemmel bir iyilik durumu olduğunu
Ben onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.