Examples of using "Amelyet" in a sentence and their turkish translations:
ve bu rejim taciz
herkesin yaşadığı bir ayrıcalık değil.
zayıflatan bir hastalıkla uğraşarak geçirmişti.
bizler yeterince konuşmuyoruz.
LGBTQI kadınlarının cinselliği için bu ikiye katlanıyor.
bir trilyon dolar bütçeyi bulduğunu söylüyor.
Ödünç aldığı tüm parayı geri verdi.
adı ''takotsubo kardiyomiyopati'' veya ''kırık kalp sendromu,''
manipüle ve kontrol edilen bir makineye dönüştü.
Bir de gelişimi kutlamak için bana gönderdikleri hediyeye bakıyordum,
kendi başlarına karışık gördükleri ön bahçe.
Dün İngilizce yazılmış bir mektup aldım.
Gördüğüm bina çok büyüktü.
Sessizlik, çürütmesi zor bir argümandır.
Saldırganların, bir şiddet eylemine kendilerini hazırlarken
ırksal adalete ve ekonomik adalete karşı devam eden
bazılarınıysa bir toplum olarak kullanmalıyız.
CA: Ve cesaret, bunu temel bir değer olarak istiyorsunuz.
Tom Mary'nin ona teklif ettiği işi aldı.
İngilizce dersinde kullandığımız yeni ders kitabını sevmiyorum.
Tom bana Mary'nin kendi çizdiği bir resmini gösterdi.
Yaparken eğlendiğim bir iş bulmak istiyorum.
Henüz keşfedilmemiş güzellikleri keşfetmeye çalışıyorum.
yeni bir tür robot göstermek istiyorum.
Komünizm, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde uygulanmış sistemdir.
Sony tüm dünyada tanınan bir markadır.
Sen tam da tartışmak istediğim konuya değindin.
Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım.
Bu ikinci kez okuduğum kitap Peter'in hediyesiydi.
Sanırım bu şimdiye kadar gördüğüm en uzun ağaç.
"Hamlet"'in şimdiye kadar yazılan en ilginç oyun olduğu söylenilmektedir.
Bu denli sevdiği işini kaybetmesi Meryem'e büyük bir darbe oldu.
o kadar engin ve oluşturup dokunabileceğimiz yaşam miktarı o kadar küçük ki
Tom, sırtında kendi ulaşamadığı yeri Meryem'e kaşıttı.
Tom işlemediği bir suç için hapiste otuz yıl geçirdi.
Hava bizim göremediğimiz gazların karışımından oluşuyor.
Onun kırdığı vazo halamındı.
Fransızca öğrendiğim tek dil değil.
Tom on üç yaşındayken yazdığı bir şiiri hala ezbere okuyabiliyor.
Güneyde Polonyalı birlikler şimdi Utitsa'yı aldı, Ruslar geri çekilmeden önce alev aldı.
İnsanoğlunun tarih derslerinden çok şey öğrenmemesi tarihin öğretmek zorunda olduğu tüm derslerin en önemlisidir.
Benim söylemek istediğim şarkı senin bildiğin şarkı.
Sel, yaşadıkları en büyük felaketti.
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
Rus dili anadil olarak eski Sovyetler Birliği'nin kurucu cumhuriyetlerini oluşturan Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve Kırgızistan'da konuşulan ve Letonya, Estonya ve başka birçok ülkede resmi olmamasına karşın yaygın olarak kullanılan bir Slav dilidir.