Translation of "Arcát" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Arcát" in a sentence and their turkish translations:

Megpillantotta az arcát.

O, onun yüzünü gördü.

Felismertem az arcát.

Onun yüzünü tanıdım.

Tom megcsókolta Mary arcát.

- Tom, Mary'yi yanağından öptü.
- Tom, Mary'nin yanağını öptü.

Tom elrejtette az arcát.

Tom yüzünü sakladı.

Megtörölte az arcát egy zsebkendővel.

O, bir mendille yüzünü sildi.

A nő az arcát mossa.

Kadın yüzünü yıkıyor.

Látnod kellett volna Tom arcát.

Tom'un yüzünü görmeliydin.

Bárcsak láttad volna Tom arcát!

Keşke Tom'un yüzünü görebilseydin.

Az arcát a kirakat üveghez szorította.

Yüzünü vitrine bastırdı.

Sírva fakadt, amikor meglátta az arcát.

O, onun yüzünü görünce ağlamaya başladı.

Mari a kezeivel eltakarta az arcát.

Maria yüzünü elleriyle kapattı.

Tom eltakarta az arcát a kezével.

Tom yüzünü elleriyle kapattı.

Tom megtörölte az arcát a ruhája ujjával.

Tom giysi koluyla yüzünü sildi.

A hosszú haja eltakarta a fél arcát.

Onun uzun saçı yüzünün yarısını örttü.

Jöjjön kicsit közelebb, hogy láthassam az arcát.

Yüzünü görebilmem için yakına gel.

A természet egyedi módon fedi fel valódi arcát,

Zaman penceresinden dünyaya baktığımızda

Ha láthatnám még egyszer Mari arcát az életemben!

Ah, hayatımda Mary'nin yüzünü bir kez daha görebilsem.

- Arcon csókolta.
- Megpuszilta az arcát.
- Adott egy puszit az arcára.

- O, onu yanağından öptü.
- Onu yanağından öptü.

Letöltötte a képet, meglátta az arcát és azt mondta, hogy hűha!

O, resmi indirdi, onun yüzünü gördü ve "vay be" dedi.

- Menjél rá annak a pasasnak az arcára!
- Zoomolj rá ennek a fickónak a képére!
- Nagyíts rá ennek a faszinak az arcára!
- Nagyítsd ki ennek a fószernek az arcát!

O adamın yüzünü yakınlaştırın.