Examples of using "Bír" in a sentence and their turkish translations:
Tom zorlukla nefes alabiliyor.
Onun pantolonunda karıncalar var.
Ağzına olabildiğince çok şey tıkıştırmalı.
Yöntemim şaşırtıcı şekilde basit, ama etkisi büyük.
Tom o kadar şişman ki neredeyse yürüyemiyor.
Bunun ne kadar ciddi olduğunu fark ediyor musun?
Bu mesele çok acil.
Bob öfkesini kontrol edemedi.