Examples of using "Elveszett" in a sentence and their turkish translations:
Her şey kayboldu.
Tom kayboldu.
Kol saatim kayboldu.
Benim valizim kayboldu.
Umutları söndü.
Kaybolan zamanı telafi etmeliyiz.
Kahkaha olmayan bir gün, boşa harcanmış bir gündür.
- Sensiz kayıp hissediyorum kendimi.
- Sen olmayınca kendimi boşlukta hissediyorum.
Kayıp çocuk giysilerinden tespit edildi.
Kayıp çocuk iki gün sonra bulundu.
Kayıp köpek yavrumuz için bütün mahalleyi araştırıyoruz.
Kayıp zamanı telafi etmek için daha sıkı çalışmalısın.
Gemi ufkun ötesinde kayboldu.
Sahibinin uzun süredir aradığı kayıp kediyi buldum.
Hiç ümit kalmadı.
Pek az umut var.
Ona savaşın kaybolduğunu söylediler ve Karın - mümkünse oğlunun lehine.
Artık, her şey gittiğinde belleğimiz var.