Examples of using "Fára" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir ağaca tırmanıyor.
Bir çocukken ağaca tırmandın mı?
Çocukken ağaçlara tırmanmayı severdim.
Maymunlar ağaçlara tırmanırlar.
Bir ağaca tırmanmada iyidir.
Bir maymun yüksek bir ağaca tırmanıyor.
Maymun, bir ağaca tırmandı.
Bir maymun için ağaca tırmanmak kolay bir şeydir.
Ayılar ağaçlara tırmanabilir.
Ayılar ağaca tırmanabilir.
Ağaca tırmanmam gerekiyor.
Kedi ağaca tırmandı.
Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.
- Ağaca tırmanan bazı maymunlar gördüm.
- Bazı maymunların ağaca tırmandığını gördüm.
Bu ağaca neden tırmanıyorsun?
Tom süsleri Noel ağacına astı.
Çitalar ağaçlara tırmanamazlar.
Sincap hızla ağaca tırmandı.
Tereciye tere satma.
Neden Tom'un ağaçlara tırmanmaktan o kadar çok hoşlandığını düşünüyor?
Erkek çocukları bir paket sincaptan daha hızlı ağaca tırmandı.
Tom Noel ağacının üzerine bir yıldız koydu.