Examples of using "Kérdezte" in a sentence and their turkish translations:
O "Beni seviyor musun?" diye sordu.
Tom sormadı.
Tom hiç istemedi.
Nereye gittiğimi sordu.
Son sorusu ise
O "Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordu.
Tom asla sebebini sormadı.
Filipinli "Sen Avustralya'lı mısın?" diye sordu.
Yaşlı adam "Kedi mi?" diye sordu.
Tom bizim fikirlerimizi sormadı.
Hep aynı soruyu sordu, ''Onu hissediyor musun?''
Tom, Mary'ye büyükannesini sordu.
Tom bana neden mutsuz olduğumu sordu.
Tom bana bir planım olup olmadığını sordu.
Sana fikrini soran oldu mu?
Tom bana sorduğu aynı soruyu Mary'ye sordu.
Tom Mary'ye onun erkek arkadaşı hakkında soru sordu.
Tom Mary'ye John'u tanıyıp tanımadığını sordu.
Tom Mary'ye neden böyle geç kaldığını sordu.
Öğrenci sordu ''Daha önceden bir yerde karşılaşmış mıydık?''
söylenenlere göre 39 yıllık karısı doktorlara şunu sordu:
O, Çin yemeğinden hoşlanıp hoşlanmadığımı sordu.
Tom, Mary'ye John'un karısını tanıyıp tanımadığını sordu.
''Ama Dr. Einstein, bunu nasıl yaparsınız?'' dedi asistan.
Kimse Tom'a sormadı.
Tom, Mary'ye John'u sordu.
Tom Mary'nin mutfakta ne yaptığını merak etti.
O, bana meşgul olup olmadığımı sordu.
"Neden?" O herkesin kendine sorduğu basit soruydu.
Biri bana onu sorduğundan beri uzun zaman geçti.
Tom Mary'ye John'un adresini bilip bilmediğini sordu.