Examples of using "Kutyát" in a sentence and their turkish translations:
Köpeği severim.
Bir köpek aldın mı?
Yeni bir köpek istiyorum.
Köpeği besledin mi?
Ben bir köpek besliyorum.
Bir köpek gördüm.
Tom'a bir köpek aldın mı?
Ben köpeği besledim.
Köpeğin çıkmasına izin verdim.
Neden bir köpek almalıyım?
O yeni bir köpek ister.
Bir köpek istiyorum.
Köpeği gördüm.
Neden bir köpek istiyorsun?
Bir köpek satın aldım.
Bir köpek almak istiyorum.
Köpeği dışarı saldı.
Köpeği yürüyüşe çıkar.
Köpek bir araba tarafından çarpıldı.
Köpeğin içeri girmesine izin vermeyin.
Timsah köpeği yedi.
Köpek bir kamyon tarafından çarpıldı.
- Köpeği beslemeyin.
- Köpeğe yiyecek vermeyin.
- Köpeğe yiyecek verme.
O, ona bir köpek satın aldı.
Köpeği dışarda tutun.
Köpeğin havladığını duydu.
"Ne istiyorsun?" "Köpek istiyorum."
Bu köpeği seviyorum.
George köpeğine bir zincir taktı.
O köpeği sevdim.
Tom köpeği besledi.
O köpeği seviyorum.
- Köpeği besledin mi?
- Köpeğe mama verdin mi?
Köpeği beslemeyi unuttu.
O köpeğe bak.
Köpeği beslemeyi unuttun mu?
Bu köpeği istiyorum.
Köpeğin gitmesine izin ver.
Ben bir köpek satın almak istiyorum.
O, bir sopayla köpeği dövdü.
Tom bir köpek aldı.
Tom köpeği gezdirir.
Bir köpek daha aldım.
Tom bir köpek istiyor.
Bir köpeğe sahip olmaktansa bir kediye sahip olmayı tercih ederim.
Sabahleyin köpeğimi yürüyüşe götürmeye alışkınım.
Çocuk bir köpek aldı.
Köpeği saat kaçta gezdirirsin?
Tom köpeği bıraktı.
Tom'un başka köpeği var.
Tom dışarıda köpekle yürüyor.
Bu sabah köpeği doyurdun mu?
Lütfen köpeği besle.
Köpek direğe zincirlendi.
Tom dün bir köpeği vurdu.
Köpeği besleyeceğim.
Bugün köpeği önceden yürüyüşe çıkardın mı?
Tom Mary'ye bir köpek aldı.
- Şu büyük köpeğe bak.
- Şu koca köpeğe bakın.
Tavşan köpeğin üstünden atladı.
Köpeği yere koymak zorundaydık.
Köpeğin içeri girmesine izin veren kişi sen misin?
Yılan köpeği bütünüyle yuttu.
İstiyorsan o köpeği satın alabilirsin. O satılık.
Köpeğe Skipper diyelim.
Biz üç köpek ve bir kedi besliyoruz.
Ormanda bir köpeğin havladığını duydum.
Köpeği beslemeyi unutma.
Yaklaşık bir saat önce köpeği besledim.
Bu köpeğin yanına gitme.
Bir köpek almayı düşünüyordum.
Köpeğe tekme attım.
Bir dairede köpek beslemek doğrudur.
Bir dairede köpek beslemek doğru değildir.
Lütfen köpeği her gün besleyin.
Kedileri köpeklerden daha çok severim.
Tom'a köpeği bırakmasını söyle.
Köpeğin adı Ken.
Babam benim köpek bakmama izin vermez.
Büyük bir köpeğim var.
Kapıyı aç ve köpeği içeri al.
Tom'a köpeği beslemesini hatırlatmayı unutma.
- O, sadece karısı seyahate çıktığında köpeği besler.
- Onun köpeği beslediği tek zaman karısı seyahate gittiği zamandır.
Bir köpeğimiz yok.
Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.
Annem bana hepimiz yemek yeyinceye kadar köpeği beslemememi rica etti.
Bana bir köpek gibi davranmayın.