Examples of using "Láthatatlan" in a sentence and their turkish translations:
Bu şeyi gözle göremiyoruz,
Hava görünmezdir.
Sessiz, öldürücü ve görünmez.
Fakat konuşmak istediğim şey, çok daha görünmez bir şey
Tom dün görünmez adamı gördüğünü söyledi.
Bu ürkünç ışık, insan gözüyle görülmüyor.
Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.
Bunlar, insan ve maymunların görebildiği aralığın ötesindeki dalga boylarıdır.
Hava bizim göremediğimiz gazların karışımından oluşuyor.
Verecegim sir çok basit: insan ancak yüregiyle baktigi zaman dogruyu görebilir. Gerçegin mayasi gözle görülmez.