Translation of "Madarakat" in Turkish

Nézem a madarakat.

Kuşları izliyorum.

Hallottad a madarakat csiripelni?

Kuşların cıvıl cıvıl öttüğünü duydun mu?

Hallod énekelni a madarakat?

Kuşların cıvıldamalarını duyuyor musun?

- A hirtelen lárma szétrebbentette a madarakat.
- A hirtelen zaj szétrebbentette a madarakat.

Ani ses kuşları dağıttı.

Tomi kővel dobálja a madarakat.

Tom kuşlara taş atıyor.

A fiú egész nap a madarakat figyelte.

Çocuk bütün gün kuşları gözlemledi.

A lány kiengedte a madarakat a kalitkából.

Kız kuşları kafesten serbest bıraktı.

Kérlek, engedd szabadon a csapdába esett madarakat!

Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver.

Nem tudom a madarakat elijeszteni; nem vagyok én madárijesztő.

Ben kuşları korkutup kaçıramam. Ben bir korkuluk değilim.