Translation of "Mire" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "Mire" in a sentence and their turkish translations:

- Mire vársz?
- Mire vártok?
- Mire vár?

Neyi bekliyorsunuz?

- Mire várunk?
- Na mire várunk?

Ne duruyoruz?

- Ők mire várnak?
- Mire várnak?

Onlar ne için bekliyorlar?

- Mire akarsz kilyukadni?
- Mire célzol ezzel?

Onunla ne demek istiyorsun?

- Eddig mire jutottál?
- Mire jutottatok eddig?

Şu ana kadar ne aldın?

- Most mire is várunk?
- Mire várunk?

Beklediğimiz nedir?

- Ez mire jó?
- Ez mire van?

Bu ne için?

Mire jutottam?

Vardığım sonuç mu?

Mire vár?

Ne için bekliyorsun?

Mire készül?

O neyin peşinde?

Mire emlékszel?

Ne hatırlıyorsun?

Mire számítsunk?

Ne beklemeliyiz?

Mire képes?

O ne yapabilir?

Mire gondoltál?

Ne düşündün?

Mire vártak?

Onlar neyi bekliyordu?

Mire célzol?

- Sen ne ima ediyorsun?
- Neyi ima ediyorsun?

- Mire jók ezek?
- Mire szolgálnak ezek a dolgok?

Bunlar ne için?

Mire van igény?"

İhtiyaç ne?

Mire én: "Pontosan."

"Aynen öyle!"

Mire várunk hát?

Peki siz ne bekliyorsunuz?

Mire én megszülettem –

Ben doğana kadar

Elmondom, mire jutottam:

Bundan öğrendiğim şey,

Mire én: "Gunit?

"Gunit mi?" diye sordum.

Mire ők: "Tényleg?"

"Evet?" dediler.

Mire akarsz kilyukadni?

- Ne demek istiyorsun?
- Nereye varmaya çalışıyorsun?

Mire gondolsz pontosan?

- Tam olarak neyi kastediyorsun?
- Tam olarak ne demek istiyorsun?

Mire kellek neked?

Beni ne için istiyorsun?

Érted, mire gondolok?

Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?

Mire akar kilyukadni?

O ne demek istiyor?

Mire lesz szükséged?

Neye ihtiyacın olacak?

Ez mire jó?

O ne için?

Mire kellene koncentrálnunk?

Ne üzerinde odaklanmalıyız?

Még mire emlékszel?

Başka ne hatırlıyorsun?

Pontosan mire számítottál?

Tam olarak ne bekliyorsun?

Mire gondolt Tom?

Tom ne düşünüyor?

Mire jó ez?

O ne için uygun?

Értem, mire gondolsz.

Ne demek istediğinizi anlıyorum.

- Mire odaér, szinte sötét lesz.
- Mire ő odajut, majdnem beesteledik.

O oraya varmadan önce, neredeyse hava kararacak.

- Ez mire való?
- Ez mi célt szolgál?
- Mire van ez?

Bu neye yarar?

Mire én: "Ezt tudom,

Ben de "O kadarını ben de biliyorum.

Kész leszek, mire visszajön.

O geri gelinceye kadar onu bitireceğim.

- Mire számítottál?
- Mit vártál?

Ne bekliyordun?

Mire van még szüksége.

Başka neye ihtiyacın var?

Tudod, hogy mire gondolok.

Ne düşündüğümü biliyorsun.

Mire gondolt Tom pontosan?

Tom'un aklında tam olarak ne vardı?

Mire vár a Tamás?

Tom ne için bekliyor?

Sokáig tartott, mire elaludtam.

Uykuya dalmak uzun zamanımı aldı.

Tudom, hogy mire készülsz.

Ne işler çevirdiğini biliyorum.

Mire emlékeztet ez téged?

O size kimi hatırlatıyor?

Mire kell nekünk lapát?

Küreklere ne için ihtiyacımız var?

Tudom, hogy mire képes.

Onun ne yapabileceğini biliyorum.

Fejtse ki, mire gondolt.

Kendinizi açıklayın.

- Mire számíthatunk?
- Mit várhatunk?

Başka ne beklemeliyiz?

Mire kell ez neked?

- Buna ne için ihtiyacın var?
- Buna niçin ihtiyacın var?

Mire valók a barátok?

Arkadaşlar ne içindir?

Mondd el, mire gondolsz.

Bize ne düşündüğünü söyle.

Mondd el, mire gondolsz!

Bana ne demek istediğini söyle.

Vajon mire olyan dühös?

Allah allah, neye dellendi bu şimdi durup dururken?

Már elment, mire megérkeztem.

Ben vardığımda o zaten gitmişti.

- Mire gondolsz most? - Semmire.

"Ne hakkında düşünüyorsun?" "Hiçbir şey."

Mire jó az iskola?

Okulun anlamı nedir?

Mire visszajössz, készen leszünk.

Sen döndüğünde biz hazır olacağız.

- Tudom, mit akarsz mondani.
- Tudom, hogy mire gondolsz.
- Tudom, mire gondolsz.

- Ne demek istediğinizi biliyorum.
- Neyi kastettiğini biliyorum.

De mire kiadták a történetet,

ama hikâye yayımlanana kadar

Megkérdezett, hogy mire van szükségem.

O bana neye ihtiyacım olduğunu sordu.

Szerintem tudod, hogy mire gondolok.

Ne demek istediğimi bildiğine inanıyorum.

Tudod, hogy mire van szükségem.

- Neye ihtiyaç duyduğumu biliyorsun.
- Neye ihtiyacım olduğunu biliyorsun.

Láttam, hogy Tom mire képes.

Tom'un ne yapabileceğini gördüm.

Tudod, hogy mire van szükséged?

Neye ihtiyacın olduğunu biliyor musun?

Fogalmam sincs, hogy mire gondolsz.

Ne demek istediğin hakkında hiçbir fikrim yok.

Már késő volt, mire odaértünk.

Biz oraya vardığımız zaman, zaten çok geçti.

Mire ment el az idő?

Zaman nereye gitti?

Mire visszajössz, én már elmegyek.

Sen geri dönünceye kadar ben gitmiş olacağım.

Tom megmutatta, hogy mire gondolt.

Tom ne kastettiğini bana gösterdi.

Több órámba telt, mire megcsináltam.

Bunu yapmak birkaç saatimi aldı.

Mire való ez a gomb?

Bu düğme ne işe yarıyor?

Mire ő: "Hölgyem, ott én ülök!"

Buna karşılık, "Hanımefendi o zaten benim koltuğum!" demez mi?

Inkább azt lássák, mire vagyok képes,

Bana baktıklarında neler yapabileceğimi göreceklerdi.

Mire gondolunk, amikor a zajról beszélünk?

Peki gürültüden bahsederken ne kastediyoruz?

- Nincs miért panaszkodnod.
- Nincs mire panaszkodnod.

Şikâyet etmekten başka yapacak bir şeyin yok.

- Mire van szükséged?
- Mi kell neked?

Neye ihtiyacın var?

Mire van szükség a per megnyeréséhez?

Bir davayı kazanmak için ne gereklidir?

Sokáig tartott, mire hozzászoktam a zajhoz.

Gürültüye alışmam uzun zaman aldı.

Mire kell neked ez az autó?

- Bu arabayı ne için kullanacağız?
- Bu arabayı ne için kullanacaksın?

Csak tudni szeretném, mire lehet számítani.

Sadece ne bekleyeceğimi bilmek istiyorum.

Emlékszel még rá, hogy mire tanítottalak?

Sana ne öğrettiğimi hatırlıyor musun?

Már tizenkét óra volt, mire hazaért.

- Eve ulaştığında saat çoktan on ikiydi.
- Eve vardığında saat çoktan on iki olmuştu.

Mire én megérkeztem, ő már elment.

Ben vardığımda, o çoktan gitmişti.

- Mi kellett neked?
- Mire volt szükséged?

Neye ihtiyacın vardı?

- Érted hogy gondolom?
- Érted, mire gondolok?

Demek istediğimi anlıyor musun?

Azt hiszem, Tom tudja, mire gondolok.

Sanırım Tom ne demek istediğimi anlıyor.

Tomi nem értette meg, mire gondoltam.

Tom ne demek istediğimi anlamadı.

Kimerültem, mire a játéknak vége lett.

Oyun bittiğinde kendimi çok bitkin hissettim.

Mire van szükséged egy papírsárkány elkészítéséhez?

Bir uçurtma yapmak için neye ihtiyacın var?

- Tudod, mire célzok? - Igazából nem, Tom.

"Ne demek istediğimi anlıyor musun?" "Aslında, Tom, anlamıyorum."

Pontosan mire van igényed, hogy megtegyem?

Tam olarak ne yapmamı istiyorsun?

Elmeséltem neki mi volt, mire azt mondta:

Olanları anlattım ve bana: "Demek öyle.