Examples of using "Szobában" in a sentence and their turkish translations:
Tom odaya bir göz attı.
Biz aynı odada uyuduk.
Ben odadaydım.
O odada etrafına bakındı.
Odada kimse yoktu.
Onlardan ikisi odadadır.
Bir odada yalnızsınız,
Odanın kliması var mı?
Odada bir piyano var.
O, odada yalnızdı.
Odada hiç mobilya yok.
Odada birisi var mı?
Hangi odada kalmak istersiniz?
Odada herhangi bir şey buldun mu?
Oda karanlıktı.
Tom odadaydı.
Odanın içinde oraya buraya koşup durma.
Onların her ikisi de odadalar.
Oda sıcaktı.
Ben diğer odada olacağım.
Tom odada.
Odada kimse yok.
Bu odada kal.
Bu odada on kişi var.
Odadaki çocuklardan herhangi birini tanıyor musunuz?
Mayuko odada yalnızdı.
Odada birçok mobilya vardı.
Odada kimse yoktu.
Odada bazı çantalar var.
- Onlar, odada biraz uyudular.
- Odada biraz uyudular.
Odada biri var mıydı?
Genellikle bu odada uyuruz.
Herkes diğer odada bekliyor.
Kitap odada.
Bu odada hiçbir şey yok.
Bu oda hava karanlık.
Tom arka odada.
Tom diğer odada.
Diğer odada biri var.
Onun hepsi odada.
Bu odada birisi var.
Odada başka kimse yok.
- Odada hiç kimse yoktu.
- Odada kimse yoktu.
Anahtar odada bırakıldı.
Odadaki bütün pencereleri kapattı.
O, odadaki tek kişiydi.
Tom odada yalnızdı.
Bu oda çok sıcak.
Bu odada okuma.
Burada bu odada öğle yemeği yiyebilirsin.
Bu odada hiç sandalye yok.
Tom öbür odada uyudu.
O odada ne var?
Tom 3 numaralı odada.
- Bu odada top oynamayın.
- Bu odada top yakalamaca oynamayın.
Odada bir masa ve bir sandalye vardı.
Tom bizim üstümüzdeki odada yaşıyor.
Odada neredeyse hiçbir şey yoktu.
Onlar bütün gece boyunca odada benimle kaldılar.
Bu odada on kişi var.
Yan odada devam eden bir toplantı var.
O odada hiç mobilya yoktu.
Bu odada bir masa vardır.
Oda karanlık ve soğuktu.
Bu odada bir çocuk var.
Bu odada sigara içmeye izin verilmez.
Onlar bütün gece odada benimle kaldılar.
mola odasına top çukuru koyma
Bitişik odada birinin konuştuğunu duyuyorum.
Bu odada hava çok soğuk, değil mi?
Oh Tanrım! Cüzdanı odamda bıraktım!
Diğer odadaki insanlar Fransızca konuşuyorlar.
Onlar bütün gece benimle birlikte o odadaydılar.
Odadaki en güzel kız sensin.
Tom'un yan odada horladığını duyabiliyorum.
Tom Mary'nin yan odada horladığını duydu.
Bu odada hiç sandalye yok.
Tom Mary'yi yan odada konuşurken duyabiliyordu.
Odadaki herkes saatini aynı anda kontrol etti.
Onlar evli olsalar bile ayrı yatak odalarında uyuyorlar.
Odada bırakılan parmak izleri katilin suçlu olduğunu kanıtladı.
O zaman, Tom odadaki tek kişiydi.
Tom odayı gözden geçirdi.
Odamda bir telefon var.
Dün gece bu odada kimin televizyon izlediğini düşünüyorsun?
"Odada bir ceset var mıydı?" "Hayır, orada hiç ceset yoktu"
Genç kız yan odada oyuncak bir bebekle oynuyordu.
Odada bir piyano vardı ama hiç kimse onu çalmıyordu.
Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
Bu odada sigara içemezsin.
Tom kulağını kapıya bastırdı, bitişik odada neler olduğunu duymaya çalıştı.
Oda o kadar sessizdi ki bir iğnenin düşmesini bile işitebilirdin.