Examples of using "Utóbb" in a sentence and their turkish translations:
Tom sonunda bunu yapacak, ama muhtemelen yakın zamanda değil.
Ama eninde sonunda,
Herkes er ya da geç ölür.
Er ya da geç ölmeliyiz.
Biz hepimiz er ya da geç öleceğiz.
O er geç ortaya çıkacak.
Er ya da geç, onun şansı bitecek.
- Önünde sonunda pişman olacaktır.
- Eninde sonunda pişman olacak.
Bana dokunma, üstümü kirleteceksin!
Sen sonunda buna alışacaksın.
Er ya da geç ona alışacağım.
Önünde sonunda sırrı öğrenecek.
Tom er ya da geç buraya gelecek.
Bu er ya da geç olacaktı.
Sen sonunda ısıya alışacaksın.
Sanırım sonunda buna alışırsın.
Tom onu er ya da geç yapması gerekecek.
Ben er ya da geç bunu yapmaya alışmak zorundayım.
Ama bir noktadan sonra, fokların geri kalanları da beslenmek zorunda.
Tom'un sonunda ortaya çıkacağından eminim.
Bebekler sonsuza dek bebek kalmazlar.
Hiçbir münakaşa hayrına bitmez, bir noktada illa ki tekrar su yüzüne çıkar.