Examples of using "Entro" in a sentence and their turkish translations:
- Öğleye kadar dönmelisin.
- Öğleye kadar dönmen gerekiyor.
O bir saat içinde varacak.
Yarına kadar ona ihtiyacım var.
Bir hafta içinde sizi arayacağım.
- Şimdi içeri gelmem sorun yaratır mı?
- Şimdi içeri gelmemin bir sakıncası var mı?
- Şimdi içeri gelmem için uygun mu?
O bir hafta içinde geri dönecek.
Öğleye kadar bu işi bitirtmelisin.
Öbür güne kadar bu ev ödevini bitirtmelisin.
Gece yarısına kadar eve gitmeni istiyorum.
O yarına kadar işi bitirecektir.
Bir saat içinde bize yetişecektir.
İçeri gelebilir miyim?
Cuma gününe kadar telefon etmeyi unutma, Tamam mı?
Ödevini cuma gününe kadar vermen gerekir.
Beşte evde olacağım.
Ben iki saat içinde döneceğim.
yüzyılın sonunda eriyebileceğini söylüyordu.
Tom bir saat içinde burada olacak.
Gece yarısına kadar dönmüş olurum.
Gece yarısına kadar evde olmanı söylemiştim.
Altı buçuğa kadar evde ol.
Ben bir hafta içinde bu anlaşmayı kapatmak zorundayım.
Öğleye kadar oraya varmak imkansız.
O bir saat içinde geri dönecektir.
- Pazartesiye kadar tekrar Boston'da olmalıyım.
- Pazartesiye kadar tekrar Boston'da olmak zorundayım.
- Pazartesiye kadar Boston'da olmam gerekiyor.
Bu pazartesiye kadar yapılmalı.
İş yarına kadar bitirilecek mi?
Pazartesiye kadar her şeyin hazır olması önemli.
O zamana kadar paraya sahip olacağımı sanmıyorum.
Yarına kadar buna yine ihtiyacım var.
Bu işi salı gününe kadar bitirmek kolay olacaktır.
Bunu pazartesiye kadar geri getireceğini umuyorum.
Bu giysi üç gün içinde değiştirilebilir.
Bu iş yarına kadar bitirilmeli.
Lütfen yarına kadar kitabı getir.
En geç saat beşte istasyonda olmalısın.
Bir ölçüde seninle aynı fikirdeyim.
Hafta sonuna kadar halledecek çok işim var.
2.30'a kadar buradan çıkmak zorundayız.
Sabah 9'a kadar havaalanına varmalı.
Saat ona kadar işi yapmış olacağım.
İşi bu ayın sonuna kadar bitir!
Belirtilen tarihe kadar işi bitirmek zorundaydım.
Tom 2.30'a kadar evde olmalı.
Tom'un o işi bugüne kadar bitirmesine gerek yoktu.
Tom Perşembeye kadar sonuçları almayı umuyor.
Sabaha doğru kar eridi.
Çeviri ayın sonuna kadar hazır olacak.
Saat 11'e kadar geri döneceğine söz verdiğin sürece, dışarı çıkabilirsin.
Kate ona kadar ödevini bitirmek istiyor.
Tom bu işi 2.30'a kadar bitirmeli.
Tom 2.30'a kadar eve geri dönmeli.
Tom'un saat 2.30'a kadar hazır olması gerekiyor.
Yarın öğleden sonra 2.30'a kadar Boston'da olmak zorundayım.
Bu işi 2.30'a kadar bitiremem.
2030 yılında dünya çapında eklenmiş GSYİH olarak.
2100 yılında, yaklaşık 4 milyar tona çıkacak.
2020 yılına kadar, bu şehrin nüfusu iki katına çıkmış olacak.
Tom'un gelecek haftaya kadar senin için bir cevabı olacak.
Eğer akşam yemeği yediye kadar hazır olmazsa, bir restorana gidiyorum.
Bu ayın sonuna kadar raporlarımızı teslim etmek zorundayız.
Bütün kütüphane kitaplarını yıl sonundan önce getirmelisin.
Tom aslında Boston şehri sınırları içinde yaşamıyor.
Tom 2.30'a kadar işin yaptırılmasını umuyor.
Pekala, akşam yemeği yediye kadar hazır olmazsa, bir restorana gideceğim.
Çevirmen çevirinin pazartesi gününe kadar hazır olacağını söyledi.
Biz evi iki ay önce inşa etmeye başladık ve bir yıl içinde bitireceğiz.
1000 yılına gelindiğinde, Venedik Doçları kendilerine Dalmaçya Dükü de diyorlardı.
Tom 2.30'a kadar burada olacağına dair bana söz verdi.
Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.
Nisan 2020’ye kadar, 30 milyon Amerikalı işsizlik davası açtı.
2030'a kadar onun nüfusunun yüzde yirmi biri altmış beş yaşından büyük olacak.
Tüm üyeler Tatoeba'nın yıl sonuna kadar bir milyon cümleye sahip olmasını umut ediyor.
Tom 2.30'a kadar orada olmalı.
Kayıplar korkunç - sonuna kadar savaş Sırbistan ordusunun üçte biri tarafından öldürüldü
On yılın sonunda Ay'a bir astronot indirmek için muazzam bir baskı altında, NASA
Lütfen bu ürünü 15 Şubata kadar sipariş edin ve 15 Marttan önce onu teslim edebileceğiz.