Examples of using "Fin" in a sentence and their turkish translations:
En başından beri,
Ben bunu baştan beri biliyordum.
O bunu baştan biliyordu.
O bunu başlangıçtan beri biliyordu.
Boston'dan buraya onca yol teptim.
Baştan beri şüphelerim vardı.
Hala benimle misiniz?
Pakistan'dan bütün yolu beni görmek için geldi.
O, beni yolcu etmek için Nikko'dan bütün yolu geldi.
İkiden sonrasına kadar gelmeyeceğim.
Kendimi bildim bileli
1912'deki lansmanından bu yana,
O, başından beri onun planıydı.
Tom kim olduğumu başından beri biliyordu.
Ve bu derin deniz bacalarının keşfinden bu yana,
Bu işin böyle gitmeyeceği daha başından belliydi.
Tom yaklaşık 2.30'a kadar geri dönmedi.
Buna karşın haklıydı.
Tom'un gerçeği söylemediğini başından beri biliyordum.
%97'nin bir parçası da olabilirsiniz.
Ama bizi buraya kadar getirmeniz harika bir başarı. Biraz dayanın.
İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.
Una ve Nel İlköğretim okulundan beri birbirlerini tanırlar.
- Petrol eski zamanlardan beri önemli olmuştur.
- Petrol eski çağlardan beri önemli olmuştur.
Tom 2.30'a kadar geri dönmedi.
Tom, olanları detaylı bir şekilde anlattı.
Gitmekte olduğumuz yönü değiştirmek bir seçimdir.
Tom çocukluğunuzdan beri sana aşık.
Mary'nin senin nüfuzun altında olduğunu başından beri biliyordum.
Sonunda en iyisini satın almak her zaman daha ucuzdur.
Sonunda gerçekten tatmin edici bir sonuç bulmak mümkündü.
Lütfen dışarı çıkmadan önce pencereleri kapattığınızdan emin olun.
...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.
Tom çocukluğundan beri New York'ta yaşamaktadır.
Çalmayı öğrenmek istediğin hangi enstrüman olursa olsun en önemli olan şey çalmayı bitirene kadar hata yapmamandır, çünkü hatalar her zaman doğru yaptığın şeylerden daha iyi aklına yerleşir.
Hangi müzik aletini çalmayı öğrenmek istersen iste, en önemli şey başlangıçtan beri hiç hata yapmamaktır, çünkü hatalar doğru yaptığın şeylerden daha kolay akla yerleşir.