Examples of using "Lasciatela" in a sentence and their turkish translations:
Onu terk et.
Lütfen onu yalnız bırakın.
Onun bu odaya girmesine izin vermeyin.
Bırak konuşsun.
- Gitmesine izin ver.
- Bırak gitsin.
- Bırak onu gitsin.
O dinlensin.
Onun gitmesine izin ver.
O cevap versin.
Onun karar vermesine izin ver.
Onun kalmasına izin ver.
Bırak!
Onu yalnız bırakın.
- Araba sürmesine izin verme.
- Araba sürmesine izin vermeyin.
Onu benimle bırak.
Onun denemesine izin verin.
Onu oraya bırak.
Gemiye gelsin.
Onu bunun dışarısında bırakın.
Onun gelmesine izin ver.
Onun ölmesine izin verme.
Onu yalnız bırak, lütfen.
Pis işi yapmasına izin ver.
Bir sonraki birayı o ısmarlasın.
Onu bir dakikalığına yalnız bırakın.
Onu benimle bırak.
Bunu Tom'a bırak.
Onu bulduğun yere bırak.
Onun caddeyi geçmesine izin verme.
Onu bize bırak.
Onu bize bırak.