Examples of using "Odore" in a sentence and their turkish translations:
Bir şeyin kokusunu alıyor musun?
Güzel kokuyorsun.
- Çok kötü kokuyorsun.
- Berbat kokuyorsun.
Pastırma kokusu alıyorum.
Onun hoş bir kokusu var.
- Kurabiye kokusu alıyor muyum?
- Kurabiye kokusu mu alıyorum?
O güzel kokuyor.
Benzin kokusu alıyorum.
Ben kahve kokusu alıyorum.
Sorun kokusu alıyorum.
O nasıl kokuyor?
Bu güzel kokuyor.
Burası tuhaf kokuyor.
Sıra dışı bir şeyin kokusunu alıyor musun?
Çok güzel kokuyorsun.
Asansörde duman kokusu alıyorum.
Güzel kokuyor.
Güzel kokuyor.
Duman kokusu alıyorum.
Bu lezzetli kokuyor
Bu koku iğrenç.
Gazyağı kokusu var.
Harika kokuyor.
Napalm kokusu var.
O kötü kokuyor.
O kötü kokuyor.
Bu meyve iğrenç kokuyor.
Kurabiyelerin kokusunu alabiliyorum.
Oda kötü kokuyordu.
Güveç lezzetli kokuyor.
O tuhaf kokarsa onu yeme.
Bu suyun kötü bir kokusu var.
Kötü kokuyor.
Bir şey güzel kokuyor.
- Gerçekten güzel koktu.
- Sahiden güzel koktu.
- Havada rahatsız edici bir koku var.
- Havada iğrenç bir koku var.
Burası bir tuvalet gibi kokuyor.
Tom komik kokuyordu.
Tom korkunç kokuyor.
Tom tuhaf kokuyor.
Tom benzin kokusu aldı.
Tom duman kokuyordu.
Çürümüş etin iğrenç bir kokusu vardı.
Burnuma domuz pastırması kokusu gelir gibi oldu.
Burada bir şey güzel kokuyor.
Bu ekmek gerçekten güzel kokuyor.
Bir şey olmaz. Kokumu alabiliyor.
Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!
Kasımpatı güzel kokar.
Zambaklar mis gibi kokar.
Bir gül güzel kokar.
O kahve güzel kokuyor.
Bu süt tuhaf kokuyor.
Bu etin kötü bir kokusu var.
Mutfaktan gelen o garip koku nedir?
Bu yumurta kötü kokuyor.
Bu oda tuhaf kokuyor.
Balık kötü kokuyor.
Çoraplar kötü kokuyor.
Sanırım duman kokusu alıyorum.
O parfüm güzel kokuyor.
Veganlar daha hoş kokar.
O kötü koku nehirden geliyor.
Bu çay güzel kokuyor.
Bu armut güzel kokuyor.
O çiçeğin keskin bir kokusu var.
Bu koku fırından gelebilir!
O burada kötü kokuyor.
Pasta güzel kokuyor.
Yağmurdan nefret ederim ama kokusunu severim.
Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.
Bu eti yememelisin. Kötü kokuyor.
Kokusunu bırakarak gücünü afişe ediyor.
Ağır kokularını etrafa sürerek sınır belirliyorlar.
Yanan bir şeyin kokusunu alıyorum.
Onun elbiseleri her zaman kötü kokar.
Bu çiçek çok hoş kokuyor.
Bu çok, çok güzel kokuyor.
Çiçekleri güzel kokuyor.
Neden köpek kötü kokuyor?
Çiçekler çok güzel kokuyor.
Arabanın motorundan gelen garip bir koku var.
Caz ölmedi, sadece komik görünüyor.
Çamuru kullanacaksam bu kokumu kapatacaktır.
Bu oda neden bu kadar kötü kokuyor?
Bu kötü kokuyor ama tadı iyi.
Ama büyük kedilerin kürklerinde nadiren koku bulunur.
Tilki olsaydı, gerçekten çok güçlü bir kokusu olurdu.
Güller güzel kokar.
Bu hoş kokulu gülleri sana veriyorum.
O Tom gibi kokuyor.
Bu balık kötü kokuyor.