Examples of using "Preferirei" in a sentence and their turkish translations:
Onu görmeyi tercih ederim.
Onlarla tartışmayı tercih etmiyorum.
Sana söylememeyi tercih ederim.
Onu görmeyi tercih ederim.
Ölmeyi tercih ederim.
Onunla tanışmayı tercih etmiyorum.
Yürümeyi tercih ederim.
Bunu yapmayı tercih etmiyorum.
Evde kalmayı tercih ederim.
- Gitmeyi tercih etmiyorum.
- Gitmemeyi tercih ediyorum.
Müdahale etmeyi tercih etmiyorum.
Bilmeyi tercih etmiyorum.
Denemeyi tercih etmiyorum.
Başka bir şey yapmayı tercih ederim.
- Onu yapmamayı tercih ederim.
- Bunu yapmayı tercih ederim.
Onu yememeyi tercih ederim.
Söylemeyi tercih etmiyorum.
Yüzmemeyi tercih ederim.
Kahve tercih ederim.
Onu şimdi tartışmayı tercih etmiyorum.
Ben yalnız yaşamayı tercih ederim.
Gerçekten onu yemeyi tercih etmiyorum.
Kırmızı şarap tercih ederim.
Ondan kaçınmayı tercih ederim.
Boston'da burada kalmayı tercih ederim.
Yalnız olmak istiyorum.
Boston'da yaşamayı tercih ederim.
Çıkmaktan çok çalışmayı tercih ederim.
Bu akşam dışarı çıkmayı tercih etmiyorum.
Gerçekten yalnız gitmeyi tercih ederim.
Seni ağlarken görmektense ölmeyi yeğlerim.
Ben seninle evlenmektense ölmeyi tercih ederim!
Yüzmeye gitmeyi tercih ederim.
Ben onurlu bir ölümü tercih ederim.
Fransızca konuşmayı tercih ederim.
Onu burada tartışmayı tercih etmiyorum.
Eve gitmeyi tercih ederim.
Dondurma yemeyi tercih ederim.
Bir kahve içmeyi tercih ederim.
Kampa gitmeyi tercih ederim.
Boston'a gitmeyi tercih ederim.
Boston'da olmayı tercih ederim.
Ben evde olmayı tercih ederim.
Kafeinsiz kahve tercih ederim.
Cevap vermemeyi tercih ederim.
Bunu yememeyi tercih ederim.
Tercih etmem.
Bunu pazartesi günü yapmayı tercih ederim.
Sanırım yürümeyi tercih ederim.
Ona şahsen söylemeyi tercih ederim.
Kırsalda yalnız yaşamayı tercih ederim.
Dışarı gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Evde kalmaktansa dışarı çıkmayı tercih ederim.
Eti balığa tercih ederim.
Teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederim.
Bu konuda yorum yapmamayı tercih ederim.
Evde kalmayı tercih ederim.
Bira sipariş etmeyi tercih ederim.
Yerde oturmayı tercih ederim.
Boston'da olmaktansa burada olmayı tercih ederim.
Oraya yalnız gitmeyi tercih etmiyorum.
Perşembe günü gelmektense cuma günü gelmeni tercih ederim.
Bunu daha sonra tartışmayı tercih ederim.
Yüzmektense tenis oynamayı tercih ederim.
Bir parça kek yemeyi tercih ederim.
Sanırım onu yapmayı tercih etmem.
Sanırım bilmeyi tercih etmem.
Onu yapmaktansa ölmeyi tercih ederim.
Basit bir şey yemek istiyorum.
- Tom'la evleneceğime ölürüm daha iyi.
- Tom'la evlenmektense ölürüm daha iyi.
Kadere razı gelmektense ölmeyi tercih ederim.
Bir köpeğe sahip olmaktansa bir kediye sahip olmayı tercih ederim.
Yalnız gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Gerçekten şu anda yalnız kalmayı tercih ediyorum.
İçeride kalmaktansa dışarı çıkmayı tercih ederim.
Tom'a şahsen söylemeyi tercih ederim.
Ona şahsen söylemeyi tercih ederim.
Yürümektense bir taksiye binmeyi tercih ederim.
Film izlemektense yürümeyi tercih ederim.
Suşi iyi ama Tay yiteceğini tercih ederim.
- Çalmaktansa açlıktan ölürüm.
- Hırsızlık yapacağıma açlıktan ölürüm.
- Çalmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
Ben sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaları için insanları işe almak istiyorum.
İngilizce çalışıyor olmam gerek ama bir film izlemeyi tercih ederim.
Evde kalmayı ve TV izlemeyi tercih ederim.
Okulu asmayı ve video oyunları oynamayı tercih ederim.
Yapmamı istediğin şeyi yapmaktansa ölmeyi tercih ederim.
Ben bir vejetaryenim, eğer uygunsa et yemeği tercih etmem.
- Onun altında çalışmaktansa istifa ederim.
- Onun emri altında çalışmaktansa işi bırakmayı tercih ederim.
Kelime çalışmaktansa güzel bir roman okumayı tercih ederim.
Bugün iyi hissetmiyorum ve evde kalmayı tercih ediyorum.
Bir balık olmaktansa bir kuş olmayı yeğlerim.
Otobüs bekleyerek burada kalmaktansa yaya gitmeyi tercih ederim.
Böyle soğuk bir günde dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
Bilmeme gerek olmayan bir dili öğrenmeye çalışarak zamanımı boşa harcamayı tercih etmiyorum.
Bir balık olmaktansa bir kuş olmayı yeğlerim.