Examples of using "Seduta" in a sentence and their turkish translations:
O oturuyor.
- Oturmuş olarak kal!
- Oturduğun yerden kalkma!
O, oturmaya alışkındır.
- Nerede oturuyordun?
- Nerede oturuyordunuz?
Kıpırdamadan otur.
Burada oturuyorum.
Mary Tom'un yanında oturdu.
Burada arkada oturuyorum
Mary sırada oturuyor.
Orada oturan kız Nancy'dir.
Şurada oturan kız kim?
Bu yüzden yıkıldım ve orada onunla oturdum
Kadın, iki erkek arasında oturuyordu.
bir sandalyede oturuyordu ama nefes nefeseydi --
- Benim koltuğumda oturuyorsun.
- Benim sandalyemde oturuyorsun.
- Benim koltuğumda oturuyorsunuz.
Jack'in yanında oturan güzel kız kim?
Masanın diğer ucunda oturan kişi kim?
O bir dergi okurken bir sandalyeye oturdu.
O, banka oturdu.
Tom'un yanında oturuyorum.
Onun yanında oturuyordum.
Onu yanında oturuyordum.
Tren istasyonunda oturuyorum.
Ben Tom'un yanına oturdum.
Ayrıca şaşkın bir şekilde oturan Abby var
Onun yatağının kenarında oturarak nedenleri araştırmaya başladım.
- Gözleri yaşlı sessizce oraya oturdu.
- Gözlerinde yaşlarla sessizce orada oturdu.
Öğretmen sandalyede oturur.
Onların yanında oturuyordum.
Yaşlı birine yerini verdi.
- Trafikte oturmaktan nefret ediyorum.
- Trafikte beklemekten nefret ediyorum.
- Ortalarına oturdum.
- Aralarına oturdum.
O, yanıma oturdu.
Emet on saat yatağımın başında oturdu.
Ben onun yanında oturdum.
Pipo içerken oturuyordum.
Neden burada oturduğumu düşünüyorsun?
- Kedi masanın üzerinde oturuyor.
- Kedi masanın üstünde oturuyor.
Onların yanında oturmuyorum.
Otobüsün önünde oturmayı severim.
Tom'un sandalyesinde oturuyorsun.
Ben zaten tatami üstünde oturmaya alışkınım.
Gece geç saatlere kadar uyumamaya alışkınım.
Burada oturmayacağım ve bütün gün şikâyet etmeni dinlemeyeceğim.
Onun yanında oturmuyorum.
Ben onların arasına oturdum.
Onun yanında oturmuyorum.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.