Examples of using "Sufficienza" in a sentence and their turkish translations:
Bana yeterince para ödeniyor.
Biz yeterli veriye sahibiz.
Yeterli enerjin var mı?
Yeterli vaktim var.
Yeterince biliyoruz.
- Yeteri kadar dinlenmek önemlidir.
- Yeterince dinlenmek çok önemlidir.
O bize yeterli zaman vermeyecek.
Bende yeterince var.
öğrenci çıktılarına az yatırım yapıyoruz.
Yeterli zamanım olsa, seninle konuşurum.
İki gün için yeterli su vardı.
Yeterince dinledim.
Yeterince bekledik.
- Yeterince sahibiz.
- Bizde yeterince var.
Yeterli zamanımız var mı?
Bana yeterince ödeme yapılmıyor.
Çocuklara yeterince yiyecek verdin mi?
Zaten yeterince yedim.
Tom'un yeterli zamanı var.
Eşinizin sizinle yeterince vakit geçirdiğini düşünüyor musunuz?
Yemek yemek için yeterli zamanımız var.
Usanmadın mı, Tom?
Herkes için yeterli yiyecek var mıdır?
Sanırım yeterince duydum.
Yeterince derin değil.
- Hepimiz için yeterli yiyecek vardı.
- Hepimize yetecek kadar yiyecek vardı.
- Tavuk az pişmiş.
- Tavuk yeterince pişmemiş.
Tom sonunda gına geldi.
Yeterli RAM'im yok.
Herkes için yeterli su olmayacak.
Herkes için yeterli yiyecek olmayacak.
Bu kitabı almak için yeterli param var.