Translation of "‎思った" in Turkish

0.047 sec.

Examples of using "‎思った" in a sentence and their turkish translations:

だと思った。

O benim tahminimdi.

思った通りだ。

Ben doğru tahmin ettim.

やったと思った。

Turnayı gözünden vurduğumu hissettim.

無料だと思った。

Ben ücretsiz olduğunu düşündüm.

地震かと思った。

Bunun bir deprem olduğunu düşündüm.

私はトムだと思った。

Ben onun Tom olduğunu düşündüm.

- あれ、喜んでくれると思ったのに。
- あれ、喜ぶと思ったのに。

Hey, ben memnun olacağını düşündüm.

来ないかと思ったよ。

- Senin gelmeyeceğini düşündüm.
- Gelmeyeceğini düşünmüştüm.

目の錯覚かと思った。

Gözlerimin bana oyun oynadıklarını düşündüm.

思ったより安かった。

Düşündüğümden daha ucuzdu.

思ったより雪が深いよ

Kar sandığımdan çok daha derin!

パーティーは大成功だと思った。

Partinin büyük bir başarı olduğunu düşündük.

思ったよりもやさしい。

O, düşündüğümden daha kolay.

初めは病気だと思った。

Önce hasta olduğumu düşündüm.

ボストンにバスで行くと思った。

Boston'a otobüsle gideceğini düşündüm.

簡単な質問だと思った。

Soruların kolay olduğunu düşündüm.

それは本当だと思った。

- Ben onun doğru olduğunu düşündüm.
- Ben bunun gerçek olduğunu zannediyordum.

思ったほど、忙しくない。

Olacağımı düşündüğüm kadar meşgul değilim.

- なんでフランス語勉強しようと思ったの?
- なんでフランス語やろうと思ったの?

Niçin Fransızca öğrenmeye karar verdin?

- 正にそれが私の考えです。
- だと思った。
- そんなことだろうと思った。

- Düşündüğüm odur.
- İşte düşündüğüm şey.

‎絶対に仕留めると思った

"Bunu kesinlikle yakalayacak." diye düşünüyordum.

それについてどう思った。

Onu nasıl gördün?

彼は思ったよりよかった。

O umduğumdan daha iyiydi.

私は彼が病気だと思った。

Ben onun hasta olduğunu düşündüm.

思ったより安くあがった。

Beklediğim kadar pahalı değildi.

それは少し変だと思った。

Bunun biraz tuhaf olduğunu düşündüm.

トムは眠っていると思った。

Tom'un uykuya olduğunu düşündüm.

午後から晴れると思った。

Öğleden sonra havanın açık olacağını düşündüm.

トムは体調が悪いと思った。

Tom'un hasta olduğunu sanıyordum.

彼は自殺しようと思った。

Kendini öldüreceğini sandı.

彼女は彼をハンサムだと思った。

O, onu yakışıklı buldu.

「何時だろうか」と彼は思った。

"Saat kaç?" diye o merak etti.

彼は大変さびしいと思った。

O çok yalnız hissetti.

彼は自分を幸運だと思った。

O kendini şanslı addetti.

彼が私を訪問すると思った。

Beni ziyaret edeceğini umdum.

彼女は私を医者だと思った。

O, bir doktor olduğumu zannetti.

笑いすぎて死ぬかと思った。

Çok güldüm , öleceğimi düşündüm.

彼は思ったことを口にする。

Açıkça konuşur.

私達は彼をアメリカ人だと思った。

Onun bir Amerikalı olduğunu düşündük.

私は彼を金持ちだと思った。

Onun zengin olduğunu düşündüm.

トムに見覚えがあると思った。

Tom'u tanıdığımı düşündüm.

夢を見ていたのだと思った。

Ben rüya görüyor olduğumu sandım.

そんなことだろうと思った。

Meselenin bu olduğunu düşünmüştüm.

彼の意見は適切だと思った。

Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.

うまくいったと思ったのに。

Onun iyi gittiğini düşündüm.

トムはメアリーは寝ていると思った。

Tom Mary'nin uyuduğunu düşünüyordu.

最初、冗談だと彼女は思った。

İlk başta, o bunun bir şaka olduğunu düşündü.

なんでそんなこと思ったの?

Onu neden düşündün?

トムは間違ってるって思った。

Tom'un hatalı olduğunu düşündüm.

本当にしたいと思ったのです

Ameliyat etmek için can atıyordum yahu!

‎もう会えないだろうと思った

Bu iş bitti diye düşündüm. Tamamen kayboldu.

‎魚を捕っているんだと思った

İlk başta, balık avlayacağını düşündüm.

彼をベアトリスに紹介しようと思った。

Onu Beatrice'e tanıtmayı planladım.

彼はその山に登れると思った。

Dağa tırmanabileceğini düşünüyordu.

トムはそれは不公平だと思った。

Tom onun adil olmadığını düşündü.

トムは自分は遅くなると思った。

Tom geç kalacağını söyledi.

彼女がアメリカ人だとばかり思った。

Onu bir Amerikalı sandım.

私は彼が無実であると思った。

Onun masum olduğunu düşündüm.

彼らは思ったよりうまかった。

Onlar umduğumdan daha iyiydiler.

私は彼を自分の弟だと思った。

Onun benim kardeşim olduğunu düşündüm.

そんなこと思ったことないよ。

Onu hiç düşünmedim.

トムは罠かもしれないと思った。

Tom bunun bir tuzak olabileceğini düşündü.

ゲームに勝てるといいなと思った。

Oyunu kazanabileceğimizi umuyorduk.

ドアは思ったほど悪くはないぞ。

Kapılar düşündüğün kadar kötü değil.

彼女の話は本当かなと思った。

Onun hikayesinin gerçek olup olmadığını merak ettim.

彼は怒っているのかと思った。

Ben onun kızgın olduğunu düşündüm.

トムは誰も見ていないと思った。

Tom hiç kimsenin bakmadığını düşündü.

それはいい考えだと思ったよ。

Fikri beğendim.

私は我が息子を誇りに思った。

Oğlumla gurur duyuyorum.

私は彼が来るだろうと思った。

Onun geleceğini düşündüm.

‎あの海に入るしかないと ‎思った

Bunu yapabilmemin tek yolu, okyanusta olmaktı.

‎もう大丈夫だと ‎思ったんだろう

Sonra yengeç "Her şey yolunda." diye düşünerek

出席者はそれを純金だと思った。

Orada olanlar onun saf altın olduğunu düşündü.

喜んでとびつくかと思ったけど。

Fırsata balıklama atlayacağını düşündüm.

田園を歩くのは楽しいと思った。

Kırsalda gezmeyi zevkli buldum.

彼はありを退治しようと思った。

O, karıncalardan kurtulmaya çalıştı.

彼はすべて悪い冗談だと思った。

O, her şeyi kötü bir şaka sandı.

彼は思ったより早く帰ってきた。

Eve beklediğimden daha erken geldi.

あのときはリアルに死ぬかと思った。

O zaman, gerçekten öleceğimi sandım.

助けを得る必要があると思った。

Yardım almayı gerekli buldum.

これをやるのは簡単だと思った。

Bunu yapmanın kolay olacağını düşündüm.

- 彼が私達に加わるのは当然だと思った。
- 私たちは彼が加わるのを当然だと思った。

Bize katılacağına kesin gözüyle bakıyorduk.

- 彼女は「とても幸せ」と心の中で思った。
- 「私はとても幸運だわ」と彼女は心の中で思った。

O kendi kendine "çok mutluyum." dedi.

彼女は失敗して恥ずかしく思った。

O düştü ve utanmış hissetti.

歌手だと思った少女は別人だった。

Bir şarkıcı olduğunu düşündüğüm kız farklı bir kişi olduğunu kanıtladı.

容疑者は逮捕を免れたいと思った。

Şüpheli tutuklanmaktan kaçınmak istedi.

彼らの温かい歓迎を嬉しく思った。

Onların sıcak karşılamaları beni mutlu etti.

More Words: