Translation of "だと思った。" in Turkish

0.602 sec.

Examples of using "だと思った。" in a sentence and their turkish translations:

だと思った。

O benim tahminimdi.

無料だと思った。

Ben ücretsiz olduğunu düşündüm.

私はトムだと思った。

Ben onun Tom olduğunu düşündüm.

パーティーは大成功だと思った。

Partinin büyük bir başarı olduğunu düşündük.

初めは病気だと思った。

Önce hasta olduğumu düşündüm.

簡単な質問だと思った。

Soruların kolay olduğunu düşündüm.

それは本当だと思った。

- Ben onun doğru olduğunu düşündüm.
- Ben bunun gerçek olduğunu zannediyordum.

私は彼が病気だと思った。

Ben onun hasta olduğunu düşündüm.

それは少し変だと思った。

Bunun biraz tuhaf olduğunu düşündüm.

彼女は彼をハンサムだと思った。

O, onu yakışıklı buldu.

彼は自分を幸運だと思った。

O kendini şanslı addetti.

彼女は私を医者だと思った。

O, bir doktor olduğumu zannetti.

私達は彼をアメリカ人だと思った。

Onun bir Amerikalı olduğunu düşündük.

私は彼を金持ちだと思った。

Onun zengin olduğunu düşündüm.

夢を見ていたのだと思った。

Ben rüya görüyor olduğumu sandım.

彼の意見は適切だと思った。

Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.

‎魚を捕っているんだと思った

İlk başta, balık avlayacağını düşündüm.

トムはそれは不公平だと思った。

Tom onun adil olmadığını düşündü.

私は彼を自分の弟だと思った。

Onun benim kardeşim olduğunu düşündüm.

それはいい考えだと思ったよ。

Fikri beğendim.

‎もう大丈夫だと ‎思ったんだろう

Sonra yengeç "Her şey yolunda." diye düşünerek

出席者はそれを純金だと思った。

Orada olanlar onun saf altın olduğunu düşündü.

彼はすべて悪い冗談だと思った。

O, her şeyi kötü bir şaka sandı.

これをやるのは簡単だと思った。

Bunu yapmanın kolay olacağını düşündüm.

- 彼が私達に加わるのは当然だと思った。
- 私たちは彼が加わるのを当然だと思った。

Bize katılacağına kesin gözüyle bakıyorduk.

歌手だと思った少女は別人だった。

Bir şarkıcı olduğunu düşündüğüm kız farklı bir kişi olduğunu kanıtladı.

メアリーはトムが困っているのだと思った。

Mary Tom'un başının belada olduğunu düşündü.

私は雨が降り始めたのだと思った。

Ben yağmur yağmaya başladığını düşündüm.

僕はカリスマ的だと思ったとトムは言った。

Tom karizmatik olduğumu düşündüğünü söyledi.

生徒達は最終試験は簡単だと思った。

- Öğrenciler final sınavını çok kolay buldu.
- Öğrenciler için final sınavı çocuk oyuncağıydı.

人々は彼女が死んだものだと思った。

İnsanlar onun öldüğünü düşündüler.

警察はトムを探しているのだと思った。

Polislerin Tom'u aradığını sandım.

それは秘密なことだと思ったんだよ。

Bunun bir sır olduğunu düşünüyordum.

全体的に見てそれはよい本だと思った。

Genel olarak onun iyi bir kitap olduğunu düşünüyorum.

私たちはその知らせは本当だと思った。

Biz mesajın doğru olduğunu düşündük.

君が罰をうけるのは筋違いだと思った。

Senin cezalandırılmanın saçma olduğunu düşündük.

人びとは彼を偉大な科学者だと思った。

İnsanlar onu büyük bir bilgin olarak düşünüyorlar.

- 洋子はこれ以上独りで住むのは不可能だと思った。
- 洋子はこれ以上独りで住むのは無理だと思った。

Yoko artık yalnız yaşamayı imkansız buluyor.

彼は2人の話が長くなりそうだと思った。

Konuşmalarının uzun olacağını umuyordu.

彼女は自分がけっこう魅力的だと思った。

Kendisinin yeterince çekici olduğunu düşündü.

私は彼が競争に勝つのは当然だと思った。

Onun yarışı kazanacağına kesin gözüyle baktım.

彼が罰せられたのは当然のことだと思った。

Biz onun cezalandırıldığına kesin gözüyle baktık.

私は道路を横断するのは不可能だと思った。

Yolu geçmeyi imkansız buldum.

私はそうすることが自分の努めだと思った。

Ben bunu yapmayı bir görev olarak hissettim.

- 彼の父親だと思った人はまったくの別人だと分かった。
- 彼の父だと思った人は、まったく知らない人だった。

Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.

教授はそんなことを言うのは失礼だと思った。

Profesör böyle bir şeyi söylemenin kabalık olduğunu düşündü.

我々は彼が成功したのは当たり前だと思った。

Onun başarısını doğal karşıladık.

彼が承諾するのはもちろんのことだと思った。

Onun razı olacağına kesin gözüyle baktım.

今にも開いた窓から飛び立ちそうだと思った。

O açık pencereden uçmak üzere olduklarını düşünüyordu.

その村民達は彼がとてもかんだいだと思った。

Köylüler onun çok cömert olduğunu düşündü.

すごく古い工場で 無価値だと思ったのでしょう

Fabrika o kadar eskiydi ki sahipleri fabrikanın değersiz olduğunu düşünüyordu.

どうして私の好きな色が緑だと思ったのですか。

Benim en sevdiğim rengin yeşil olduğunu sana düşündüren şey nedir?

あなたは新しいことを勉強したいのだと思った。

Senin yeni şeyler öğrenmeyi sevdiğini düşünüyordum.

こんなことだと思った、心配だから来てみたんだ。

Onun böyle bir şey olduğunu düşündüm. Endişeli olduğum için gelmeye çalıştım

宝の埋蔵場所をトムに話したのは間違いだと思った。

Hazineyi nereye gömdüğümüzü Tom'a söylememizin bir hata olduğunu düşündüm.

彼女は自分の時計を私の時計と同じものだと思った。

O, saatlerimizin aynı olduğunu düşündü,

私はそれがよい本だと思ったが、ジムはそうは思わなかった。

Ben onun iyi bir kitap olduğunu düşünmüştüm fakat Jim başka türlü düşündü.

市長は税収入の落ち込みについて調査すべきだと思った。

Belediye başkanı, vergi gelirlerindeki azalmanın araştırılması gerektiğini düşündü.

彼が自分の叔母さんだと思った女性は、知らない人であった。

Halası olduğunu düşündüğü kadın bir yabancıydı.

- これをやるのは簡単だと思ったのに、一日中かけてもまだ終わらないよ。
- これをやるのは簡単だと思ったのに、一日中作業してもまだ終わらない。

Bunun kolay olacağını düşünmüştüm, fakat bütün gün çalışıyoruz ve hâlâ bitirmedik.

- 正にそれが私の考えです。
- だと思った。
- そんなことだろうと思った。

- Düşündüğüm odur.
- İşte düşündüğüm şey.

彼は自分が成功できたのは、友人達が助けてくれたお陰だと思った。

Başarabilmesinin sebebinin arkadaşlarının yardımından kaynaklandığını hissetti.

僕が最後に自分の考えを伝えた人は、僕を気違いだと思ったようだ。

Fikrimi söylediğim son kişi deli olduğumu düşündü.

私はふとその男が私をだまして金を奪い取ろうとしているのだと思った。

Adamın benden paramı koparmaya çalıştığını fark ettim.

- 何が君にトムがヘビメタを好きだと思わせたのですか?
- なんでトムがヘヴィメタルが好きだと思ったの?

Tom'un heavy metali sevdiğini sana düşündüren ne?

- 彼女は私を医者だと思った。
- 彼女は、私が医者だと思ってたのよ。
- 私のこと医者だって、彼女は思ってたの。

O, benim bir doktor olduğumu düşündü.

変な日本語だなとは思ったのですが、日本人が書いたんだから正しい日本語のはずだと思ったんです。

Japonca cümleyi garip buldum, ama bir yerli tarafından yazıldığı için, muhtemelen doğru olduğunu düşündüm.

- その問題は解いてみると簡単でした。
- その問いに答えるのは容易だ。
- その問題に答えるのは簡単だと思った。

Soruya cevap vermeyi kolay buldum.

- 僕は見たとたんに彼女だと思った。
- 私は彼女に会ったとたん誰だか分かった。
- 私は見た瞬間彼女だとわかった。
- 私は見たとたんに彼女だと解った。

Gördüğüm anda onu tanıdım.

- 最初私は彼を先生だと思っていたが、そうではなかった。
- 最初、彼は先生なんだと思ったけど、そうじゃなかった。
- はじめ、彼は先生だって思ってたけど、違ってたよ。

İlk önce öğretmen olduğunu sanmıştım ama değilmiş.

More Words: