Translation of "‎通常" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "‎通常" in a sentence and their turkish translations:

脳が通常の機能に戻り

farenin normal beyin fonksiyonuna döndüğünü

そして通常の検査中に

Standart test sürecinde bir gün,

‎ジンベエザメは ‎通常 単独で生きる

Balina köpek balığının hayatı genelde yalnız geçer.

(クリス)ネットフリックスの文化は 通常と違って

CA: Demek istediğim Netflix kültürüyle ilgili alışılmadık bir şey olmalı ki

通常 天然ガスで発電した場合

Genellikle doğal gazdan elektrik elde ettiğinizde,

彼は通常の料金の2倍払った。

O, her zamanki ücretin iki katını ödedi.

彼は、通常バスで学校へ行きます。

Okula genellikle otobüsle gider.

通常は脊椎 時には肋骨にまで伸び

genelde omurgayı, bazen de kaburgaları --

‎通常 カワウソの子供は ‎親離れして生きる

Normalde, anneleri doğum yapınca su samuru yavruları aileden ayrılır.

女性は通常男性よりも長生きする。

Kadınlar çoğunlukla erkeklerden daha uzun yaşıyorlar.

それは我が社の通常の フレームワークというより

Bunu iyi zamanlamayla yakalanmış bir şans olarak gör,

ダヴーは右翼の彼の通常のポストにいました。

Davout her zamanki sağ kanattaki görevindeydi.

通常であれば皆さんの脳は言葉を解析し

Çoğunlukla beyniniz kelimeleri deşifre etmeye çalışır,

人は、通常、自分のプライバシーを犠牲にして有名になる。

İnsanlar genellikle kendi mahremiyetleri pahasına ünlü olurlar..

人は一分間に通常12回から20回呼吸をする。

İnsanlar normalde dakikada 12 ile 20 kez arası nefes alır.

現在、通常のサービスの早急な復旧に努めています。

Normal servisi en kısa sürede tadilattan geçirmek için şu anda çalışıyoruz.

私達の大学は通常4月一日から始まります。

Bizim üniversite genellikle Nisanın 1'inde başlar.

通常、いくつかの政党と有権者のグループがあります。

Genellikle birkaç parti ve seçmen grubu vardır.

- 私は普通8時に起きます。
- 私は通常8時に起きる。

Genellikle saat sekizde kalkarım.

通常 レシピを考案するには 次のようなやり方をします

Bu ise normalde sizin yemek yapmak için beyin fırtınası yapmanız:

通常なら政治論議をすることを 避けるような人と

Normalde siyasi konulara girmediğiniz

は、通常は耐火性 であった 材料 でさえも 炎上しました。

normalde yangına dayanıklı malzemeler bile alev haline geldi.

この事務所の通常営業時間は9時から5時までです。

Bu bürodaki normal iş saatleri dokuzdan beşe kadardır.

警察が通常の操作手順をとったかどうか明らかでない。

Polisin olağan arama prosedürlerini izleyip izlemediği belli değil.

6時間で認められた効果は 通常の治療で6年かかる効果です

Altı yıllık bir terapide görebileceğimiz sonuçları altı saat içinde elde etmiştik.

海辺で時を過ごしたいのは、通常、一年のうちのどの時期ですか?

Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?

いまやブッシュ大統領が当選したのだから、業務は通常通りになるだろう。

Mademki Bush seçildi, her zamanki gibi iş olacak.

通常の物質に遭遇しても 特に何も 起こらないことが分かるからです

ve normal madde ile çarpıştığında fazla bir şey olmadığını gösteriyor.

政府は通常インフレがある水準に達した場合は、物価の抑制の措置に訴える。

Enflasyon belli bir düzeye ulaştığında Hükümetler genellikle fiyat kontrolüne başvururlar.

- 女性は通常男性よりも長生きする。
- 女性は一般に男性より長生きする。

Kadınlar genellikle erkeklerden daha uzun yaşar.

訪問者は通常日本式の家に入る前に、靴を脱ぐようにと求められます。

Genellikle bir Japon evine girmeden önce ziyaretçilerin ayakkabılarını çıkarmaları istenir.

18世紀の後半には、アメリカ人のパスポートは通常、合衆国大統領によって署名されていた。

On sekizinci yüzyılın sonlarında, Amerikalı için bir pasaport genellikle Amerika Birleşik Devletleri Başkanı tarafından imzalanırdı.

通常は、映画を見るときポップコーンを食べて、コーラを飲む。だけど、今回は、お菓子を食べるんだ。

Genellikle ben filmler izlediğimde patlamış mısır yerim ve kola içerim. Ama, bir daha ki sefere, ben şeker yiyeceğim.

参謀長としての彼の通常の役割に戻って、ベルティエはもう一度彼の並外れた才能を証明し

Genelkurmay başkanı olarak her zamanki rolüne geri dönen Berthier, olağanüstü yeteneklerini bir kez daha kanıtladı

- 私たちは通常パン一切れとコーヒー1杯をいただきます。
- 私たちは普段はパン1枚とコーヒー1杯です。

Biz genellikle bir dilim ekmek ve bir fincan kahve alırız.

- 海外へ旅行する際には、通常、パスポートが必要である。
- 海外旅行をするとき、普通はパスポートが必要になります。

- Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır
- Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.

More Words: