Examples of using "“いただきます”" in a sentence and their turkish translations:
"Bulmuşken yiyeyim bari."
Biz biraz şarap içmek istiyoruz.
Afiyet olsun!
Bu size göre kabul edilebilir mi?
Ben düşünceyi takdir ediyorum.
Bir bakalım iyi anlamış mıyım.
Senin için şarkı söylemekten memnun olurum.
Lütfen kendimi tanıtayım.
Kardeşim, Tom ile tanışmanı istiyorum.
Kamu hizmetleri için ödeme yapmak zorundasın.
Ben yakın gelecekte bir ara sana uğrayacağım.
Lütfen iki aylık kira depozitosu öde.
Ben elimden gelen her şeyi yapacağım.
Bu şemsiyeyi alacağım.
Bu son sipariş.
Her şeyden önce, lütfen basit bir kendini tanıtım yap.
"Bir dilim daha pasta alır mısın?" "Evet, lütfen."
Ben partine katılmaktan mutlu olacağım.
Onlar bir konuşma yapmamı isteselerdi memnun olurdum.
Utangaç genç adam "Teşekkür ederim, bir parça daha kek yemek istiyorum" dedi.
Öyle yapmaktan mutlu olurum.
Teknik bir arıza nedeniyle, bu trenin hizmeti bundan sonra devam etmeyecektir.
Biri yemeğini yemeden önce "afiyet olsun" demek kibarlıktır.
Bu konuda önerini kabul edeceğim.
Biz genellikle bir dilim ekmek ve bir fincan kahve alırız.
Adınızı ve adresinizi yazacağım.
Kendimi tanıtmama izin verin.