Translation of "ですから" in Turkish

0.461 sec.

Examples of using "ですから" in a sentence and their turkish translations:

ですから この場で

Ben üzerime düşeni yapıyorum,

彼はドライですからね。

O, kuru ve duygusuzdur.

その道のプロですからね

Demem o ki bu insanlar ne yaptığını biliyor.

- 法律です。
- 法律ですから。

Yasa böyle.

好きでした事ですから。

O zevk bana ait.

英雄ならむしろスカーフェイスですから

Yaralı Yüz olamıyor?

測ることができないですから

çünkü onları ölçemezsiniz.

ですから 望もうが望むまいが

Yani hoşuma gitsin ya da gitmesin

9時ですからもう失礼します。

Saat dokuz. Maalesef gitmek zorundayım.

男性ですから きっと失敗します

Erkeğiz. Mahvedeceğiz.

ですから自分に問うてください

Kendinize şunu sorun:

子供が6人いるものですからね。

Biliyorsun, altı çocuğumuz var.

厳密には 暗唱しているんですから

çünkü doğrusunu söylemek gerekirse ezbere anlatıyorum.

ですから 予防措置を講じたうえで

Bu önalıcı çözümleri yaygınlaştırmanın yanısıra,

特殊な技術が必要な領域ですから

Oradayım, çünkü bu teknik bir mesele.

彼女の夫は、織田家の一員ですから。

Onun kocası Oda ailesinin bir üyesidir.

この講演は本当に 短いですからね

Baya hızlı bir sunum olacak.

この講演の残り時間は3分ですから

Saate göre sadece 3 dk kalmış,

寛容な社会も誕生させたのですから

aynı zamanda hoşgörülü toplumları,

お酒の好みは人それぞれですからね。

Herkesin gözde bir içkisi vardır.

他の人も見ることができるのですから

başkalarını da görüyorsunuz:

なぜなら犬の方が猫より忠実ですから。

- Çünkü köpekler kedilerden daha sadıktır.
- Çünkü köpekler, kedilerden daha sadıktırlar.

とても高いですから買いませんでした。

Onu atın almadım çünkü o gerçekten pahalıydı.

ですから ナネットは 私よりずっと大きい存在で

O, benden çok daha büyük.

どこででも起きる 一般的なことですから

Onlar çok sıradandır, normalde olan şeylerdir.

その文化を形成するのは 私たちですから

biz aynı zamanda bu kültüre yön veren kişileriz,

ですから ロボットに もっと仕事を与えましょう

Diyorum ki, robotlara daha fazla iş verelim

この辞書は安いですから買いましょうか。

Bu sözlüğü sadece ucuz olduğu için alayım mı?

ですから 純粋に経済学的な観点からいえば

Tamamen ekonomik bir bakış açısından bakarsak

そのように時間を調整してあるのですから。

O normal başlangıç ​​zamanı.

この道を行ってもダメですよ。工事中ですから。

Bu yolda devam edemezsin. Onarım altında.

他のことは話題にも していないはずですから

başka hiçbir şeyle ilgili konuşmuyor olurduk.

人間に近寄ってくるのは メスの蚊だけですから

çünkü insanlardan etkilenen sivrisinekler sadece dişiler.

ですからその原理は前から分かっていました

Yani bir süredir genel fikri biliyorduk.

私たちの取り組みは始まったばかりですから

sadece o yöne doğru ilerlemeye başlasak,

感情を感じることは 人間らしさの一部ですから

Hissiyatları hissetmek insan olmanın bir parçası.

特許制度の改革を推進する 弁護士の娘ですから

arasında bir şeylerin kızışıp kızışmadığını soruyor.

ですから 最良の戦略は 1人ひとり異なるでしょう

Bu yüzden, en iyi stratejiler bireyler arasında değişecektir.

また クラスでは映画もたくさん観ました メディアコースですからね

Bildiğiniz gibi, medya dersi için çok fazla film izledik.

ですから様々な尺度や視点から 観察するべきです

Bakmamız gereken çok fazla yön var.

地球人としての 私たちのあるべき姿なのですから

bu canlı atmosfer içindeki dünyalıları temellendiren şeyler.

ですから 多くの子供たちを 施設に収容することで

Yani, çok sayıda çocuğu kuruma gönderirseniz

お風呂に入れなければなりません、汗だくですから。

Tamamen terli olduğum için bir banyo almak zorundayım.

私達が公務員の給料を 税金で払っているんですから

Çünkü onların maaşlarını, vergilerimizle ödüyoruz.

その本は私のお守りですから、五ヶ月おきに読みます。

Bu kitap benim uğurlu eşyam. Onu her beş ayda okurum.

ですから 今日 皆さんも ここにいらっしゃるんですよね

İşte bu yüzden bugün burada değil misiniz?

つまり 脳の物理的な構造が 実際に変わるわけですから

Burada, beynin fiziksel yapısı değişiyor.

この人たちだけが 気候危機から 利益を得るのですから

Sonuçta bu küresel krizden tek faydalananlar onlar, değil mi?

その犬が欲しければ買えますよ。それは売り物ですから。

İstiyorsan o köpeği satın alabilirsin. O satılık.

少年達を見ていて下さい。彼らはいたずらっ子ですから。

Çocuklara göz kulak ol, onlar afacan.

専門家であるという事は コーチが必要無いという事ですから

Uzmanlık, herhangi bir koça ihtiyacının olmaması demektir.

うちは、安手の居酒屋じゃないんですからね、放歌高吟はお断り。

Lütfen böyle yüksek sesle şarkı söylemeyi bırakır mısın? Bu ucuz bir içki içme yeri değil.

ですから学生達には 困難な部分を 通り抜けるまで粘ってもらい

Her şeyin birbiriyle bağlantılı olmasının güzelliğinden zevk almak için

だって次のような対立する仮説も 成り立ってしまうのですから

Çünkü bu, muhalif teorilerle de uyumludur.

この本は私のです。私が自分でその本に名前を書いたのですから。

Bu kitap benim, ben onun içine adımı kendim yazdım.

他の時は常にどうしたらいいか わからないと感じていたのですから

hayatımın diğer alanlarını kontrolüm dışında görüyordum.

私たちが訪問したときは、小説に半年間も取り組んでいたんですから。

Biz onu ziyaret ettiğimizde o altı aydır romanı üzerinde çalışıyordu.

離婚して身一つで所帯を切り盛りしているのですから大変でしょう。

Boşandıktan sonra evinde tek başına koşuşturmak son derece zor olmalı.

家族の所へ行きたいものですから、2~3日休みをとってもいいでしょうか。

Ailemi ziyaret etmek için birkaç gün izin alabilir miyim?

- いいえ、けっこうです。見ているだけですから。
- 大丈夫です。見てるだけなので。

Hayır, teşekkürler. Sadece etrafa bakınıyorum.

「私の変わりにこれをしていただけませんか」「私は大変に忙しいものですから」

"Bunu benim yerime yapabilir misin?" "Üzgünüm, ben çok meşgulüm."

新車時300万円した車も今では30万円位だそうですから、もう少し乗ろうと思います。

Sıfırken 3.000.000 yen fiyatı olan arabalar, şimdi 300.000 ediyor; bu durumda sanırım benimkini biraz daha kullanacağım.

「これ以上何も言うことはありません、いいわけをするのはいやですから」と彼は言った。

O, "Daha fazla hiçbir şey söylemeyeceğim çünkü bahaneler üretmekten nefret ederim" dedi.

トムさんは新しい靴を買わなければなりません。彼の持っている靴は古くてボロボロですから。

Tom ayakkabı almalı. Onun eski ayakkabıları tamamen yıpranmış.

もう一度おっしゃって下さいませんか。お名前がはっきりと聞き取れなかったものですから。

Affedersiniz;isminizi tam anlamıyla anlamadım.

- ううん、もういいよ。お腹いっぱい。
- いえ結構、もう十分です。
- いいえ、結構です。お腹が一杯ですから。

- Hayır, teşekkürler. Tokum.
- Hayır, teşekkür ederim. Tokum.

- いいえ、結構です。お腹が一杯ですから。
- もう結構です。十分いただきました。
- いや、いいよ。もう十分だよ。

Hayır, teşekkür ederim. Yeterince aldım.

遅かれ早かれ、新しいテレビを買わなければならないでしょう、今の私たちのテレビはとても古い型ですから。

Er ya da geç, şu an sahip olduğumuz TV çok eski bir model olduğu için yeni bir televizyon almak zorunda kalacağız.

- 今やイタリアにいるのだから、ナポリは見るべきだよ。
- 今イタリアにいらっしゃるのですから、ナポリはご覧になるべきですよ。

Mademki İtalya'dasın, Napoli'yi görmek zorundasın.

- 時間はあなたの好きなように過ごせばいい。所詮、あなたの時間なのだから。
- あなたの好きなように時間は使えばいいのです。結局あなたの時間なのですから)。

Zamanını istediğin herhangi bir şekilde geçirebilirsin; sonuçta, senin zamanın.

More Words: