Examples of using "に待って" in a sentence and their turkish translations:
Sessizce bekledi.
Noel için sabırsızlanıyorum.
Onu bekliyorum.
Kızım Noel için sabırsızlanıyor.
- Tatili sabırsızlıkla bekliyoruz.
- Tatili dört gözle bekliyoruz.
- Tatili iple çekiyoruz.
Frank keyifle akşamki randevuyu bekliyordu.
Bir sonraki ziyaretin için sabırsızlanıyorum.
- Konsere gitmeyi iple çekiyorum.
- Konsere gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
- Konsere gitmeyi dört gözle bekliyorum.
Onu tekrar görmek için sabırsızlanıyor.
Öğrenciler yaz tatilini iple çekiyorlar.
Hayvanat bahçesine gitmek için sabırsızlanıyorum.
Ondan haber almaya can atıyorum.
Beş yıllık ayrılıktan sonra onu göreceğim günü sabırsızlıkla bekliyordum.
Bay Sato diye biri sizi görmek için bekliyor.
Ondan sabırsızlıkla haber bekliyorum.
Mektubunu sabırsızlıkla bekliyorum.
Mektubunu sabırsızlıkla bekliyorum.
Yaz tatilini sabırsızlıkla bekliyorum.
Mektubunu dört gözle bekliyorum!
- Çok geçmeden seni tekrar görmeyi iple çekiyorum.
- Çok geçmeden seni tekrar görmeye can atıyorum.
Ben kısa sürede sizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
Seni ve aileni görmeye can atıyorum.
- Seni görmek için can atıyorum.
- Seni görmeye can atıyorum.