Translation of "失敗した。" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "失敗した。" in a sentence and their turkish translations:

失敗した。

İşleri berbat ettim.

トムは失敗した。

Tom başarısız oldu.

彼は結局失敗した。

Yine de başarısız oldu.

私は結局失敗した。

Sonunda başarısız oldum.

ケーキ作りに失敗した。

Kek yapmakta başarısız oldum.

- 失敗した。
- しくじった。

Başarısız oldum.

ジョージは事業に失敗した。

George işinde başarısız oldu.

私の計画は失敗した。

Planım başarısız oldu.

首相は組閣に失敗した。

Başbakan kabineyi kuramadı.

我々の計画は失敗した。

Projemiz başarısız oldu.

- 万一失敗したらどうなるだろうか。
- 失敗したらどうなるんですか。

Başarısız olursak ne olur?

彼の父は事業に失敗した。

Onun babası işte başarısız oldu.

試験に失敗したくないよ。

Sınavda başarısız olmak istemiyorum.

私はやるたびに失敗した。

Denediğim her sefer başarısız oldum.

彼は入学試験に失敗した。

O, giriş sınavında başarısız oldu.

私の父は事業に失敗した。

Babam, işinde başarısız oldu.

和平会談は再度失敗した。

Barış görüşmeleri yine başarısız oldu.

我々は準備不足で失敗した。

Hazırlanma eksikliği nedeniyle başarısız olduk.

我々の実験は先週失敗した。

Geçen hafta deneyimiz kötü geçti.

彼女はやるたびに失敗した。

Her denemesinde başarısız oldu.

彼が失敗したのには驚いた。

Ben, o başarısız olduğu için şaşırdım.

彼はまた失敗したのですか。

Yine başarısız mı oldu?

最初、私はそのテストに失敗した。

İlk başta, testte başarısız oldum.

失敗したらどうなるだろう。

Başarısız olursam ne olacak?

なんでトムはビジネスに失敗したの?

Tom neden işte başarısız oldu?

驚いたことには、彼は失敗した。

Benim için sürpriz oldu, o başarısız oldu.

彼は何度か試みたが、失敗した。

Birkaç kez denedi, ancak başarısız oldu.

彼が失敗したのは当たり前だ。

Onun başarısız olması hiç şaşırtıcı değil.

不思議なことに彼は失敗した。

Belki garip ama, o başarısız oldu.

彼はハリーを起こすのに失敗した。

O Harry'yi kaldırmada başarısız oldu.

私の計画は相次いで失敗した。

Planlarım birbiri ardına başarısız oldu.

一行はその山の登山に失敗した。

Grup dağa çıkmayı başaramadı.

彼女は何度か試みたが、失敗した。

Defalarca denedi ama başarısız oldu.

彼は最善を尽くしたが失敗した。

O, elinden geleni yaptı, ancak başarısız oldu.

彼は一生懸命やったが、失敗した。

Çok çalıştı fakat başarısız oldu.

彼が失敗したのは怠けたせいだ。

Onun başarısızlığı onun tembelliğinden dolayı idi.

交渉が失敗したのは彼のせいだ。

Müzakerelerdeki başarısızlığımız için onu suçluyorum.

彼は金がなかったので失敗した。

O, parasızlıktan dolayı başarısız oldu.

驚いたことに、彼は試験に失敗した。

Benim için sürpriz oldu, o, sınavda başarısız oldu.

どうして入試に失敗したのですか。

- Neden giriş sınavında başarısız oldun?
- Neden giriş sınavını başarmadın?

彼女は一生懸命やったが失敗した。

O, çok çalıştı, ama başaramadı.

彼は努力が足りないので失敗した。

O, çaba eksikliği nedeniyle başarısız oldu.

彼はなぜ事業に失敗したのですか。

Niçin o, işinde başarısız oldu?

- 試験に失敗した。
- 彼は試験に落ちた。

O, sınavda başarısız oldu.

私達の計画はことごとく失敗した。

Bütün planlarımız bozuldu.

私達の試みはどれもみな失敗した。

Tüm girişimlerimiz başarısız oldu.

資金不足で我々の計画は失敗した。

Fon sıkıntısı nedeniyle projemiz başarısız oldu.

失敗した革命はすぐに忘れられる。

Başarısızlığa uğramış devrimler çabucak unutulur.

彼が失敗したことをきいて驚いた。

Onun başarısız olduğunu duyduğumda afallamıştım.

- 彼は、その川を泳いで渡ろうとして失敗した。
- 彼その川を泳いで渡ろうとして失敗した。

O, nehri yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.

彼の計画は資金不足のため失敗した。

Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu.

私たちは彼を説得するのに失敗した。

- Onu ikna etmekte başarısız olduk.
- Onu ikna edemedik.

彼らは失敗したのをジョージのせいにした。

Onlar başarısızlık için George'u suçladılar.

私は全力を尽くしたが再び失敗した。

Elimden geleni yaptım, yine de başarısız oldum.

私は彼を止めようとしたが失敗した。

Denedim ama onu durdurmayı başaramadım.

- 彼が失敗したのは少しも驚きではない。
- 彼が失敗したことは、べつだん驚くにはあたらない。

- Onun başarısız olması sürpriz değil.
- Onun başarısız olmasına şaşmamalı.

我々は最善を尽くしたが結局失敗した。

Sadece başarısız olmak için elimizden gelenin en iyisini yaptık.

父は入試に2度失敗したと言っている。

Babam giriş sınavında iki kez başarısız olduğunu söyler.

彼は太平洋を横断する企てに失敗した。

O, Pasifik Okyanusu boyunca yelkenli ile gitme girişiminde başarısız oldu.

彼は一生懸命にやってみたが、失敗した。

O çok çalıştı fakat başarısız oldu.

二足のわらじをはこうとして失敗した。

Aynı anda iki rolü oynamaya çalıştı ve başarısız oldu.

- 私は試験に落ちた。
- 私は試験に失敗した。

Sınavda başarısız oldum.

万一失敗したら両親はどう言うだろう。

Başarısız olursam ailem ne der?

もし失敗したら、あなたはどうしますか。

Başarısız olursan ne yaparsın?

彼は経験不足のために事業に失敗した。

O deneyim yokluğundan dolayı işte başarısız oldu.

その少年たちは逃亡を試みたが失敗した。

Genç kaçmaya yeltendi ama başaramadı.

彼は勉強しなかったため試験に失敗した。

Çalışmadığı için sınavda başarısız oldu.

ビルは勉強が足りなかった。だから失敗した。

Bill yeterince sıkı çalışmadı ve bu yüzden başarısız oldu.

彼の助けがなかったら、私は失敗したろう。

Onun yardımı olmasaydı, başarısız olurdum.

私は勉強しなかったので試験に失敗した。

Çalışmadığım için sınavda başarısız oldum.

私はいろいろやってみたが結局失敗した。

Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.

私たちは三度試みたが、いずれも失敗した。

- Üç denememiz vardı ve her seferinde başarısız olduk.
- Üç kez denememize rağmen her seferinde başarısız olduk.
- Üç kere denedik ve her seferinde başarısız olduk.

彼女は試験に失敗したことを悔やんでいる。

Sınavda başarısız olduğuna üzülüyor.

彼は全力を尽くしたが失敗しただけだった。

O, tekrar başarısız olmak için elinden geleni yaptı.

彼の助けがなかったら私は失敗しただろう。

Onun yardımı olmasa başarısız olurdum.

- 彼らは試験に失敗した。
- 彼らは試験ダメだった。

Sınavda başarısız oldular.

- 彼らは試験に落ちた。
- 彼らは試験に失敗した。

Onlar, sınavda başarısızdı.

あなたが失敗したのではないかと心配した。

Başarısız olmandan korkmuştum.

彼が試験に失敗したという知らせをうけた。

Onun sınavdaki başarısızlığı hakkında bana bilgi verildi.

君が失敗したのは努力が足りなかったからだ。

Başarısız olmanın nedeni yeterince sıkı çabalamamandır.

もし彼の助力がなければ、私は失敗しただろう。

Onun yardımı olmasaydı, ben başarısız olurdum.

彼は、非常に努力したにもかかわらず失敗した。

Büyük çabalarına rağmen başarısız oldu.

彼女は失敗したのは病気したからだと言った。

Başarısızlığını hastalığa dayandırdı.

私たちは努力したにも関わらず結局失敗した。

Bütün çabalarımıza rağmen, sonuçta hepimiz başarısız olduk.

交渉が失敗した責任の一端は君にあると思う。

Sanırım görüşmenin bozulması için kısmen suçlanacaksın.

彼は努力をしたにも関わらず、事業に失敗した。

O, çabalarına rağmen işinde başarısız oldu.

何回も失敗したが、彼は再度やってみようとした。

Birçok sefer başarısız olduktan sonra, bir kez daha denedi.

もし君の助けがなかったら、父は失敗しただろう。

Yardımın olmasaydı babam başarısız olurdu.

二度も失敗したので、ウィリアムは再びやりたくなかった。

İki kez başarısız olduktan sonra, William tekrar denemek istemedi.

その男の禁煙のための3度目の試みは失敗した。

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

あなたの助けがなかったら、私は失敗しただろう。

Yardımın olmasa, başarısız olurdum.

More Words: