Translation of "政治的" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "政治的" in a sentence and their turkish translations:

このように社会や政治的な問題ー

Görüyorsunuz, sosyal ve siyasi meseleler

、政治的恩赦を受け てフランスに戻りまし

siyasi af kapsamında Fransa'ya döndü

彼は政治的な野心を持っていない。

Onun politika tutkusu yok.

この問題は両国間で政治的解決を見た。

İki ülke bu ihtilaf üzerine politik bir anlaşmaya vardı.

政治的なことにしても 消費行動にしても

Politik ya da alışveriş seçimlerimizde

この政治的問題は激しい議論を巻き起こした。

Bu politik problem sıcak tartışmalara neden oldu.

ひいては 難民危機まで起こしている 政治的危機

ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri...

政治的ミスや失策 あるいは 完全な不祥事? いずれにせよ―

ya da tam bir skandal deyin,

政治的な党派間の断層を越えて できるだけ幅広い人々に

mümkün olan en geniş çapta insanın hoşuna gidebilmeli,

単純にその人の政治的立場が 最も重要な予測因子なのです

siyasi yelpazede hangi noktada olduğumuzla alakalı.

このような政治的な流れによって 広まった考え方のせいで

Yani bu gibi siyasi partilerin savundukları fikirler, eninde sonunda

私たちの政治的選択に 磨きをかけていけるようにすべきです

böylece kendi politik seçimlerimizi sadeleştirebiliriz

倫理的 政治的 イデオロギー的問題について 合意するよりも ずっと簡単です

ahlaki, politik ve ideolojik konulardan daha kolay.

技術面でも 政治的 経済的にも 過去に例のない変革が起こる時代において

beklenmeyen teknolojik, siyasi ve ekonomik değişimde

」の間、 これらの政治的に疑わしい将軍との関係は、ベルティエ自身を脚光を浴びさせました。

siyasi açıdan şüpheli bu generallerle olan bağları Berthier'in kendisini mercek altına aldı.

おとしめようとする社会においての 政治的行為であり抵抗であると書いています

küçümsemeye çalışan bir toplumda siyasi bir davranıştır, bir başkaldırıdır der.

後には、その他の多くの国からなだれ込んだが、彼らは経済的可能性や宗教的及び政治的自由が大きいという噂に見せられてやってきたのだった。

Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.

- 政治的意識を持つようになるには時間がかかる。
- 政治意識を持つようになるには時間がかかる。
- 政治意識を育むには時間がかかる。
- 政治意識の涵養には時間を要する。

Siyasi farkındalık edinmek zaman alır.

More Words: