Examples of using "積極的に" in a sentence and their turkish translations:
onu aktif olarak beslemeliyiz.
umudu aramalıyız.
aynı zamanda dinleyin.
Demokrasi özgürlüğü teşvik eder.
O, kadınların özgürlük hareketinde aktif bir rol aldı.
İlki aktif olarak farklı bakış açıları aramaktır.
O hayır işi yapmada aktiftir.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.