Examples of using "簡単ではない" in a sentence and their turkish translations:
- Bu soru kolay değildir.
- Bu soru kolay değil.
Bir dil öğrenmek kolay değildir.
Bu yolculuk kolay olmayacak.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.
Fizik öğrenmek kolay değildir.
Bu kolay olmayacak ama zekice seçimler yaparsak
- Bunu anlamak hiç de kolay değil.
- Bunu anlamak hiç kolay değil.
- Kolayca anlaşılmaz.
Sorunu çözmek kolay değildir.
Bu düşündüğün kadar kolay değil.
Bu o kadar kolay olmayabilir.
Golf oynamakta zorluk çekiyorum.
İngilizce kolay değil ama enteresan.
Burası dışında, çok basit değil.
Gerçeklerle yüzleşmek her zaman kolay değildir.
Aşk tek başına başarılı bir uluslararası evlilik için yeterli değildir.
İngilizce konuşmak kolay değil ama eğlencelidir.
O kadar basit değil.
Bunun kolay olmadığını biliyorum, ama en azından denemelisin.
Bu iş hiçbir şekilde kolay değildir.
Elli yaşından sonra yeni bir dil öğrenmek o kadar kolay değil.