Examples of using "그럴" in a sentence and their turkish translations:
ve anlaşılacağı üzere böyleydi de
çünkü bunu hak ediyorum.
Pek sanmam.
Ama neyse ki gerek kalmadı.
Hayır, bunu yapmayın.
Neyse ki belki de bunu yapmak zorunda değiliz.
Biliyordum! İglo yapmamı istiyorsunuz!
"Bu doğru olamaz." diye düşündüm.
yapabilir diye düşündüm.
Fakat orman faresinin böyle bir seçeneği yok.
Geçen zamana göre uygun boyuttaydı.
Hiç, sıfır, çok zamanımız yok.
Kimse doktora karşı çıkmaya ne cesaret etmiş ne de bunu düşünmüş.
her zaman düşüş olduğuna dair kendinizi kandırırsınız.
Anladınız! Sonra, hafta sonu gelir. Ve dostumuz eşi ve çocuklarıyla biraz