Translation of "‎살아" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "‎살아" in a sentence and their turkish translations:

아직 살아 있습니다

Hatta hâlâ yaşıyor, bakın.

위협 속에서 살아 왔어요.

çok fazla saldırıya maruz kaldılar.

나치 수용소에서 살아 남았지요.

uzun yıllar hayatta kalmayı başaran bir nörolog ve psikiyatrist.

살아 있는 코뿔소의 뿔을뽑고

Hayvanın diri diri boynuzunu sökmek,

고난을 거쳐 살아 돌아온 후

ve bütün olanaksızlıklara rağmen masalı anlatmak için yaşamış,

이 과정을 살아 나가는 것은,

ama bu süreçleri yaşamak

하지만 다들 살아 숨 쉬고 있어요.

Ancak ruhları hâlâ güçlü.

살아 있는 것 자체가 벅찬 감동이죠,

Çok şey ifade eden böyle bir zamanda

찢어진 가슴은 깨어있고, 살아 숨쉬며, 행동을 촉구합니다.

Aniden açılmış bir kalp uyanık, canlı ve aksiyonu ister durumdadır.

‎살아 있는 문어를 보니 ‎그제야 마음이 놓였어요

Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.

여러분은 아마 살아 있는 전갈을 사지는 않으실 겁니다.

Canlı bir akrep almazsınız,