Examples of using "가지의" in a sentence and their turkish translations:
İkisinin arasındaki denge büyünün yattığı yer
Söylemeye çalıştığım şey iki tür zihniyet vardır.
bunun daha çok araştırmaya değer bir şey olduğunu düşündük.
Bilim hakkında bilmemiz gereken iki önemli şey var:
Tek başına diyetin işe yaramadığı binlerce başka hikâye olabilir
Bence hepimizin üç hayat desteği var.