Examples of using "반짝이는" in a sentence and their turkish translations:
Neon mega şehirler ve uçan araçlar olacaktı.
Aşağıda parlayan bir şey olduğu kesin.
Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin
Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu
Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?
Aşağıda parlayan bir şey görüyorum. Sorun şu ki helikopter buraya inemez.