Translation of "이끄는" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "이끄는" in a sentence and their turkish translations:

지구의 생명체에 대한 놀라운 발견들로 이끄는 도화선입니다.

çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor.

부정적인 감정과 회피로 이끄는 다른 길을 활성화시키기도 합니다.

diğer yolun aktivasyonu ise olumsuz duygular ve kaçınmalara yol açıyor.

‎암컷 우두머리가 이끄는 가운데 ‎코끼리 무리가 이동하고 있군요

Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.

이 두 사람을 한 방향으로 이끄는 요소들이 있었습니다.

İkisini tek bir yöne iten faktörler vardı

거기엔 바르샤바 공국의 포니아토프스키 왕자가 이끄는 폴란드 군단이 있었다.

Hollandalılardan Polonya kuvvetleri vardı Varşova, Prens Poniatowksi liderliğindeki bir kolordu