Examples of using "이끄는" in a sentence and their turkish translations:
çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor.
diğer yolun aktivasyonu ise olumsuz duygular ve kaçınmalara yol açıyor.
Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.
İkisini tek bir yöne iten faktörler vardı
Hollandalılardan Polonya kuvvetleri vardı Varşova, Prens Poniatowksi liderliğindeki bir kolordu