Examples of using "łatwa" in a sentence and their turkish translations:
Bu kitap kolaydı.
Bu yolculuk kolay olmayacak.
Matematik benim için kolay bir konudur.
Esperanto'nun grameri çok kolaydır.
Karar kolay değildir.
Korece öğrenme zordur.
Tereddütsüz saldıran, sürüngen bir makine.
Bu kitap beş yaşındaki bir çocuğun okuyabileceği kolaylıkta.
Bu İngilizce roman, bir haftada okunacak kadar basit değil.
İnanç her şeyi mümkün kılar....aşk her şeyi kolaylaştırır.