Examples of using "środowisku" in a sentence and their turkish translations:
Güneş enerjisi çevreyi tehdit etmez.
ama bilim aynı zamanda adil bir ortamda
Ortak ebeveynlik, biz bu dünyayı terk ettikten çok sonra
Bir nevi düşüyor gibiydi, tam bir usta, ortamına tamamen alışık.
orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.
Kendi ortamında avlanmayı ve üstün olmayı çok iyi biliyor. Ne isterse yapar kısacası.
Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir.